Hallarımız
Soğuk gış günü doğup ağladığımda
Anam yavrum deyip bağrına bastığında
Babam suçsuz yere anama saldırdığında
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Soğuhlarda Tandır, Soba yandığında
Üstümüz çayda tohaçla yunduğunda
Yamalı pantolan"la dolaşdığımızda
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Böyüklerimizin sözüne garşı duramazdıh
Öğretmenimiz dövünce heç gıpırdamazdıh
Ohulda yazmıya kalem, defter bulamazdıh
O zanam ne yaman olurdu hallarımız
Harman, zamanında sap iderken
Öğlenin sıcağında ılıh suyu içerken
Bi kömbe'yinen, yeşil soğan'ı dürerken
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Deli Mısıtığın değirmeninde un öğüdürken
Suları çağlıyan çaydan ötiye geçerken
Buz gibi suyun içinde ayağımız donarken
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Genç gızlara sevdalanıp bahdiğımızda
Saçlarımızı ıslayıp peşinde dolaştığımızda
Gizlice samanlıh'da buluşduğumuzda
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Evlenmek için borç para bulamazken
şevket'inen, Durna düğün ederken
Haydı yarasın deyip Irahı'yı galdırırken
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Yeni evlilerin çocuğu olmadığında
Kırhlar Türbe'sine varıp yalvardığında
Türbeye kurbanlar adandığında
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Dedem Aloğ, ebem Kıyma'ya çağırdığında
Hırslanırdı mallar yazıya geç galdığında
Kötü söylerdi, ebem garşı durduğunda
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Mencoğlu'nun dohuz çocuğu ağladığında
Para bulamazdı çerçicilik yaptığında
Çoh gorhardı karısı bağırdığında
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Cenazeler musalla daşına gonduğunda
Ali oğretmen Yasin"i şerif ohuduğunda
Merhumu nasıl bilirdiniz diye sorduğunda
O zaman ne yaman olurdu hallarımız
Dede'ler, Pir'ler Cem'lerde toplandığında
Bacı'lar, canlar Allah deyip ağladığında
Kul seven inancından secdeye vardığında
O zaman ne yaman olurdu hallarımız...
Ali Yakar
|