SEL OLMASIDIR
Çeşit renkte kıymet bulan çiçekler
An tezgahında bal olmasıdır
Aşığı sadığı hulisi paklar
yanıp dost aşkına kül olmasıdır

İnsan gerçek haktır hakk'a vaıdıysa
Tabib olup dost yarasını sardıysa
Tabiat ürününü lokma aldıysa
Kökende birleşip dal olmasıdır

Kişi Cenanına canın verdiyse
Vahdedi - Vücutta mekan kurduysa
Dört kapıdan kırk makama erdiyse
Önce sultanına kul olmasıdır.

Zülfikâr önünü sonu düşüncem budur
Kavramayan derki o değil şudur
Deryayı var eden bir damla sudur
Derlenip toplanıp sel olmasıdır.

Lübeck, 16.Nisan 1987

UTANSIN
Dünyayı seyreden ey gönlüm seni
Divane yerine sayan utansın
Yarinlere söylüyorum bugünü
Elbette gerçeğe kıyan utansın

Kul hakkıyla gelme diyen inancım
Haksızlığı görmek en büyük acım
Alın teri ile helal kazancım
Haram lokmalarla doyan utansın

Zülfikâr'im bu sözlerim insana
Vara bilmek için ulu kervana
Gerçek sözü kar eylemez mervana
Bu kadar insanı soyan utansın

Lübeck, 6 Mayıs 1991

ÖĞRENDİM
Almışım üstüme dert mihrabım
Dert dağında buluşurken öğrendim
Düşünmeyen bilmezmiş dermanı
Ummanıma kavuşurken öğrendim

Gerçek gönlüm enginlerde salarken
Bu üç günlük dünya neye yararmış
Gençlİk bir gülmüş açıp solarken
Yanaklarım buruşurken öğrendim

Kim götürmüş şu dünyanın vannı
Gerçek hak yoluna vermiş canını
Bunca aşıkların sadıkların ahuzarını
Diyar diyar dolaşırken öğrendim

Seslendim dünyaya duyurmak için
İnsanlık harmanını savurmak için
Haklıyı haksızı ayırmak için
Vijdamma danışırken öğrendim

Zülfikar'ım dönüşte insan gelende
Alllahın varlığı Adem olanda
Bir niyazda bin namazım kılamda
Küsülümle barışırken öğrendim.

Lübeck, 13.0cak 1996

ARAYAN BULUR
Mürşidi Kamilden dersin alanlar
Taze olgunlaşmış meyveye benzer
Halden bilmeyeni dostum sanlar
Dalında yetmemiş ayvaya benzer

İlim bir dünyadır arayan bulur
Dibi görünmedik deryaya benzer
Mümin münafıkla uyum saglamaz
Nefes aldırmayan hayvana benzer

Zülfikar cahille sohbet eyleme
Boş boşuna konuşanı dinleme
İlim irfan olmayanı elleme
Necaset başında kargaya benzer

ARTIK İSTEMEM
Bunsan sonra gücenmeyin siz bana
Daha yanınıza varmak istemem
Dünyanın sultanlığını verseniz
Bundan sonra artık istemem

Akan gözyaşlarımı silmeyin benim
Ölürsem cenazeme gelmeyin benim
Tanrı selamımı almayın benim
Sizlerle YOLA gitmek istemem

Hakikat yolunda yollarda ölsem
Umma kuşu gibi göklerde kalsam
Turnalar gibi SEMAHA dönsem
Daha ateşinizde yanmak istemem

Dostum diyerek derdimi deştim
Anladım zulümkarın eline düştüm
Zülfikar ateşiyle kaynayıp coştum
Daha çeşmenizden içmek istemem