|
"Aynayı tuttum yüzüme
Ali göründü gözüme."
ALEVİLİK;
iffet ve erdem'in kaynağıdır, hak ve insanlık ilkesidir,
tüm yaratılmışlara açılan SEVGİ kapısıdır. ALEVİ sözcüğünün
kökeni, ulvi (yüce)dir. Ulvilikten amaç da; cahillikten
kurtulup, hakikate erişmektir, İnsan-ı kamil mertebesine
ulaşmaktır. însan-ı kamil, ALİ'dir. Ali, yani ulviyet
müminlere, yani gerçeği bilenlere kılavuz olur. Her
neye bakılsa, göze Ali görünür; ona varmanın en kısa
yolu gerçeği öğrenmektir. BİLGİ ve DOĞRULUK, ALİ'ye
vergidir: O, yemez yedirir ve herkesi korur. Eğer Ali'ye
varmak, Ali olmak isteniyorsa, ulviyetten ayrılmamak
gerekir. Ulviyet'in karşıtı süfliyet'tir. Alevi, yaşam
felsefesinin ULVİ bölümünü alır, SÜFLİ (aşağılık, fena)
yanından uzak durur, asla zevk almaz.
ALEVİLÎK'te namaz ve oruç gibi zahiri (biçimsel) ibadetlerin
yerine- LEDÜN İLMÎ ve sonuç olarak SALAT-İ DAİM yani
ALLAH-MUHAM-MED-ALİ'yi" PİR HACİ BEKTAŞ VELİ'yi
sürekli anmak (zikretmek) vardır. Ali merttir- Ali yiğittir-Ali
cömerttir. Alevi de, eğer gerçek Alevi olmak ı dilerse;
mert, yiğit, olgun ve dürüst olmalıdır.
Aleviliğin özü, özeti, ruhu EDEB'dir. Zaten dört kitabın
özü EDEBLİ olmak değil midir? İşte, Alevi bunu özümsemiştir.
Eline, diline, beline sağ ve sahip olan insandan, Tanrı
başka bir şey ister mi?Halkın razı olduğu bir insandan,
Hak da razı olmaz mı?
CAFER-OGLU yoldan azma Sakın yanlış fikir düzme Rabbini
yabanda sezme Mevlâ'nın sırrıdır insan.
Aleviliği en iyi anlatan, ulu ozanlarımızın, Yunusların,
Pir Sultanların, Nesimilerîn yarattığı köklü EDEBÎYATIMIZ'dir.
Alevi edebiyatı tüm güzelliklerin ve insan sevgisinin
eşsiz ve zengin bir kaynağıdır. Dünyada hangi insan
"mutlu" olmak istiyorsa, herhalde bu engin
sahillere açılmak zorundadır. Yol ve erkanımızın şakıyan
bülbülleri olan kutsal ozanlarımız, ALLAH-MUHAMMED-ALİ
sevgisiyle gönüllerimizi donatan Hak aşıklarıdır. EHLİBEYT
YOLU'nun bu tertemiz gönül erlerine "Dinsiz, mumsöndü
yapanlar, katli gerek-Kızılbaş..." diye 1400 yıldır
düşmanlık yapan Süfyaniler bile, biraz insaf edip, hiç
olmazsa bugün gerçekleri anlamak için Alevi edebiyatını
okumalılar.
Sayın MÜRŞÎD okurlarına, Ali Gülistani'den bir gonca
gülü, KUL HÜSEYİN'in bir düvazi-mam'ını sunuyoruz:
SEN KABE ARARSIN KABE SENDEDİR
Sana derim sana dîvane aşık
Sen kıble ararsın kıble sendedir
Mevlam cemalim yaratmış nurdan
Din, iman ararsın iman sendedir
Vücudunu dört nesneden halketti
Ervahından ervahına nur kattı
Melekler Adem'e hem secde etti
Sen secde ararsın mihrap sendedir
Beri gel diyince niçin gelmezsin
Okuduğun ilmin adın bilmezsin
Muhabbet gömleğin bîr hoş giymezsin
İMAM CAFER ilmi erkan sendedir
Diline ders verdi beline kemer
Muhammed-Ali'dir ol şems-ü kamer Şah
Hasan Hüseyin sol imam Zeynel Bâkır'a
kân olan irfan sendedir
Aç gözünü de bak Musay-ı Kazım
İmam-ı Rıza dan döndürme özün
MÜRSİD eşiğine süreğe yüzün
Taki- Naki, hem askeri sendedir
Muhibleri haber aldı Mehdi'den îblis'tir
bâtıl ilmine hükmeden Ne gezersin Şam
Şerif-i Mekke'den Sen Kabe ararsın, Kabe
sendedir
KUL HÜSEYN'im gezmez oldu ırmağı
Süreğimiz Şeyh Safi'nin süreği
Muhammed Ali'dir ilmin direği
Vücuduna hoş bak mihman sendedir
|
|