Gercek Ilim
Alevi Birlikleri Yayin Organi

AnaiayfaForumYazarlarSiirlerDeyislerArsivTanitimIletisimLinkler
 

Biz Kimiz?
Ilk Kurucular
Alevilik Nedir?
Aleviligin Kurumlari
Guzel Sozler
Hz. Ali'den Ozdeyisler
Kirklar Meclisi

Alevilikte
 

On Iki Imam
Dort Kapi Kirk Makam
On Iki Hizmet
Dedelik Makami
Post Dedesinin Vasiflari
Cem
Musahiplik
Muzik
Dar
Duskunluk
Semah
Dualar
Edebiyat
Kerbela Vakasi
Kerbela ve Takvim
Kerbela Mahser Gunu
Yedi Ulular
Kutsal Gunler
Kurban
Hizir Kulturu
Oruc - Namaz
Cenaze
Nikah
Kadin
Genclik

Hukuk Kosesi
  Aile Birlesimi
Emeklilik
Onemli Linkler
  Alevi Yol
Dr. Ismail Engin
Cem Vakfi
Cem Radyo
Alevi Bektasi Federasyonu
HDF Almanya
Pirsultan.net
Yazarlarimiz
 

Muhiin Cevahir
Zulfikar Yalcinkaya
Ali Sefa
Musa Dikman
Hatice Eldeniz
Haydar Oztoprak
Ali Yakar

Konuk Yazarlar
  Ali Serdar Polat
Murtaza Demir
Ahmet Altan
Ismail Onarli
Mustafa Tosun

Metin Gulbol
Seyyit Miktat Guler
 




Doç. Dr. Özgür Savaşçı
Alevi Akademisi Bilim Kurulu Başkanı
(10.06.2006)


Alevi Gençliğin Eğitim Sorunları


Açış Konuşması

[10 Haziran 2006, Cumartesi, saat 13.20-13.30]

Değerli Üyeler, Sevgili Konuklar,

Son yarım yüzyıldır Alevilik bir dönüşüm süreci içinde. Buna "kabuk değiştirme" diyenler de var.
Bu süreç bazı sorunların yanı sıra, bazı olumlu gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Bu olumlu gelişmelerin başında, Aleviliğin içinden gelen kişilerin yolunu erkânını inceleyen, araştıran akademisyenlerin olması ve Aleviliğin akademik ortamlarda tartışılması gelmektedir. [Aslında bu tartışma sözü yerine görüşme sözü kullanılsa daha iyi olur. Görüşmek "birbirini görmek", yani cemalin cemal görmesi ile gerçekleşir. Tartışmak ise "birbirini tartmak" demek. Ne yazık ki bizim insanımız birbirini tartayım derken, sözle birbirini tartaklıyor.]
İşte akademi böyle bir görüşme yeri, fikirlerin buluşma, akademisyenlerin araştırma yeridir. Alevi Akademisi Bilim Kurulu ise daha çok yeni. Acelemiz var, çünkü zaman aleyhimize işliyor; ama aceleye düşmemek gerek. Çünkü yeteri kadar düşenler var. Yanlış adım atma lüksümüz yok. Çünkü yeteri kadar yanlış zaten yapılıyor.

Bu düşünce ve duygularla Alevi Akademisi Bilim Kurulu Başkanı olarak bur görüşmemizin verimli geçmesini diliyor, bütün katılımcılara aşk u niyaz ediyorum.


Alevi Gençliğin Eğitim Sorunları


Alevi gençliğinin sorunu denince, akla ilk gelen Aleviliğin günümüzdeki en temel sorunu olan "bilginin aktarıl(a)ması olur.
Geçtiğimiz yüzyılın ortalarından başlayarak köyden kente göç olgusuyla birlikte Alevilik, kendisini o zamana dek karşılaşmadığı sorunlar karşısında bulmuştur. İstese de istemese de yavaş yavaş gizlilikten, bilinmez olmaktan çıkmış, bilinir, görülür ve çeşitli ortamlarda tartışılır olmaya başlamıştır.
Bu durum aynı zamanda siyasilerin Alevileri ve Aleviliği keşfetmesini, yatırım alanı olarak değerlendirmesini de beraberinde getirmiştir. Buna koşut olarak, eş zamanlı olarak da, kapalı köy toplumunda saygın bir konumu olan dedeler de - saygınlıkları azaldığından - işlevlerini tam anlamıyla yerine getiremez olmuşlardır.
Yine bu bağlamda, yani kente göç olgusu çerçevesinde, Alevi gençlerin temel eğitim sonrası eğitim ve öğretim olanaklarından eskiye oranla daha fazla yararlanır olmaları da dedelerin "eğiticilik" (mürşidlik, mürebbilik) işlevlerinin aksamasında etkili olmuştur.

Bilgi muhafazası ve aktarımı konusunda sözlü yola zorlanmış olan Aleviliğin terminolojisi ve içeriği dışarıdan bir yaklaşımla kavranamayacağı gibi, bugün bunları gençlere anlatmakta Alevi dedeleri haylice zorlanmaktadır.

Bu zorluklar Türkiye dışında, örneğin Avrupa'da yaşayan Alevi gençleri arasında daha da katmerleşmektedir. Türkiye'deki Alevi genci, örneğin Ehlibeytin katarı didarı şifresini çözmekte, kavramakta zorlanırken; Avrupa'daki Alevi genci ise bunun, örneğin Almancasını bulmakta zorlanmaktadır. Türkiye'deki Alevi genci, Yunus Emre'nin

Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu âlem birdir bize

dizelerine, en azından kulak âşinalığı bakımından yabancı değilken, Avrupa'daki Alevi gençliği [ki buna aslında yetişkinler de buna dahildir], örneğin miskin ve kamu sözcükleri karşısında çaresiz kalmaktadır. Çünkü bunlara Türkçe olarak da, Almanca olarak da yabancı olduğu gibi terim olarak da tanımlayacak kişi veya kurum bulamamaktadır.

Bu söylediklerimi Almanya'da yaşadığım üç örnekle somutlaştırmak isterim.

Yukarıda açıklamaya ve örneklemeye çalıştığım, genel gelişmelerin getirdiği nesnel olumsuzluklara, Alevi ismini kullanan kimi "örgüt" ve "önderler" tarafından siyaset/ticaret/kişisel hidayet ve/ya bölücülük doğrultusunda Aleviliğin alet edilmesi de eklenince, Aleviliğin ne olduğu ve ne olmadığı Alevi gençler için anlaşılmaz boyutlara ulaşmaktadır.

Alevi gençliği inancını kimden ve nerede öğreniyor?

Yarım yüzyıl öncesine kadar bu sorunun yanıtı gayet netti ve bu konuda herhangi bir sorun yaşanmıyordu: Çünkü Alevi genci inancını köyünde, âyin-i cemlerde dedesinden öğreniyordu. Ve Aleviler her türlü asimilasyona ve zulme karşı kendilerini koruyabiliyorlardı. Yüzyıllar boyunca, Alevi olmayan egemenler tarafından başarılamayan asimilasyon girişimleri, bugün yukarıda saydığım [ve "siyaset, ticaret, kişisel hidayet, bölücülük" diye adlandırdığım] dört amaçtan birisi veya birkaçı doğrultusunda faaliyet gösteren "Alevi" örgütlerinin - en terbiyeli bir ifadeyle - yanlış yol izleyen ve bu inancın değerlerini hovarda birer mirasyedi gibi harcayan, böylece - bilerek veya bilmeyerek - bu güzel inancın içeriğini boşaltıp onu marjinelleştiren yanlış yoldaki "önderleri" başaracak gibi görünmektedir. Gün, bu konuda önlem alma günü; zaman, yola sahip çıkma zamanıdır. Çünkü: Unutulmamalıdır ki, gençlerini kendisine çekemeyen, onları kendisinden soğutan inancın sonu asimilasyondur. Kendisini bir sonraki kuşağa aktaramayan sadece diller ve kültürler değil, inançlar da tarihin sahnesinden silinmiş gitmişlerdir.

Gerçeğe hü, mümine rahmet, münkire yuh ola...


Doç. Dr. Özgür Savaşçı
Alevi Akademisi Bilim Kurulu Başkanı

 

 
 
Dedeler
 


Izzettin Dogan

Sinasi Koc

Haydar Samut

Niyazi Bozdogan

Kamber Kutlu

Ismail Aslandogan

Mahmut Doganoglu

Mustafa Aklibasinda

Veliyettin Ulusoy

Dernekler
 

Lubeck Alevi Kultur Burosu
HAMM ve Cevresi Alevi Kultur Birligi
KOLN Haci Bektas Veli Kultur Tanitim Dernegi
HARBURG Alevi Kultur Birligi
Stuttgart Alevi Kultur Merkezi
Hollanda Aleviler Birligi
Viyana Alevi Kultur Dernegi
Bak-Der Igdeli - Hannover

Konsolosluk Bilgileri
  Askerlik
Dogum
Evlilik
Olum
Pasaport
Pembe Kart
Telefon Numaralari
Vatandaslik
Vekalet
Esya Goturme
Vize Bilgileri
Anasayfa - Yazarlar - Siirler - Deyisler - Arsiv - Tanitim - Iletisim - E-mail - Linkler
20.11.2004 tarihinden itibaren : Tasarim: M. Ali Oksuz