Prof.Dr.
Ýzzettin Dogan: Aleviler inanc esaslarini Bardakoglu'ndan
mi ogrenecek? Bu kadar haddini bilmezligi bu zata yakistiramiyorm,
bu siyasi bir beyandir.
DSP'nin cemevlerinin ibadet yeri statusune alinmasiyla
ilgili yonelttigi soru onergesine Diyanet Ýsleri Baskani
Ali Bardakoglu'nun verdigi cavaba yanit Cem Vakfi Genel
Baskani Prof Dr. Ýzzettin Dogan'dan geldi.
Diyanet Ýsleri Baskani Ali Bardakoglu'nun 'Cemevlerinin
ibadet yeri statusune alinmasinin, Aleviligi mustakil
bir din haline getirecegi ve cemevini ibadethane olarak
kabul eden Alevileri Muslumanliktan koparacagi gerekcesiyle
bunun yanlis oldugu' yonundeki sozlerine Prof.Dr. Ýzzettin
Dogan'dan aciklama geldi.
Aleviler inanc esaslarini Bardakoglu'ndan mi ogrenecek?
Prof Dr.Dogan Bardakoglu'nun aciklamasina su sozlerle
karsilik verdi.
'Bardakoglu bu sozleri son zamanlarda sik sik kullanmaya
basladi. Bundan sonra dahada sik verecektir. Avrupa
Birligi'nin Alevilerle ilgili ne yapiyorsunuz sorusuna
bu girisimle bir calisma icinde olduklarini gostermek
istiyorlar. Profesor unvanini tasiyan Ali Bardakoglu
haddini asiyor. Diyanet Ýsleri Baskanligi makamini isgal
eden birisi bu ayrimi yapma yektisini kendinde nasil
buluyor, Kimin Musluman olup olmadigini nasil anlayabiliyor?
Bardakoglu'nun tavri yerinde degil. Hukumet bu muhteremi
orada tutmaya devam ederse Bassavcinin kendi iddianamesine
hukumetin bu musahamasini da davaya ekleme zorunlulugu
dogabilir. Bu soylemler ancak bir kasaba politikacisi
soylemidir, halk bu soylemleri cok duymustur. Aleviler
inanc esaslarini Diyanet Baskani'ndan mi ogrenecek?
Diyanet devlet icinde devlet olmus durumdadir.
Alevileri ibadet icin camiye yoneltmek kimsenin haddi
degildir.
Akli basinda bir bilim adami olarak tanidigim Ali Bardakoglu
eger bu haddini asma tavrinda israr ederse yargi yoluna
gitmek bile dusunulebilir. Bu zat laik bir devletin
kamu gorevlisi oldugunu unutmamali ve ona uygun hareket
etmelidir. Sozlerimin arasinda yer verdigi sozum ona
gonul alici ifadelerinin hicbir degeri yoktur. Bardakoglu
o sozleri cocuklara soylemelidir.
Tarafsiz olmasi gereken bir zat yurttaslar arasinda
boyle bir ayrimi yapma yetkisini kendinde nasil buluyor?
Teolojik ve hukuki yetkiyi kendinde nasil buluyor. Hz.Muhammed'e
bile Tanrinin vermedigi bir yetkiyi, kimin Musluman
olup olmadigini tayin etme yetkisini bir zat cikip Diyanet
Ýsleri Baskanligi sifatiyla nasil aciklar? Kimin Muslumun
oldugunu kimin olmayacagini camiye giden Alevilerin
musluman, gitmeyenlerin musluman olmayacagi gibi haddini
asan bir takim tavir icine girmis, Sayin Bardakoglu'nun
bu tavirlari pekte yerinde degil. Basbakan'a bile Mekke'den
seslenip Basbakanin Alevi acilimi politikasinda bir
iftara gitmesine reaksiyon gosterip din isleri bizim
isimiz Basbakan kendi isine baksin diyerek adeta Basbakani
terslemistir. Suudi Arabistan'a guvenerek Turkiye'ye
caka satan bir zat goruntusune burunmustur. Laik bir
cuhmuriyetin hangi kurallara gore nerede ve ne zaman
isletilecegi ne zamandan beri Diyanet Ýsleri Baskanligi'nin
tasarrufunda bir yetki haline donusmustur.
Yani Aleviler camiye giderse Musluman gitmeyenler cemevine
gidenler buradakiler camidEn kopacagi icin Muslumanliktan
kopacaktir beyani yakisiksiz, izahi cok guc bir aciklamadir.
Sayin Bardakoglu bu tur aciklamalar yapmaya devam ederse
cok daha agir elestirilerle karsi karsiya kalacaktir.
Bir dava noktasina dogru gidiliyor. Cunku Alevi yurttaslar
Bardakoglu'nun Diyanet Ýsleri Baskanligi'nin basindaki
biri olarak islami bir kurumun degil, laik Turkiye Cumhuriyeti'nin
bir kurumunun baskani oldugu gorusunde. Eger sayin Bardakoglu
bunu unutursa Alevi yurttaslar mahkemeye gidebilirler.
Anayasa hukukunun on gordugu Alevi yurttaslarin inancini
rencide edip etmedigini mahkeme pekala yargilayabilir.
Baskan maddi ya da manevi mahkum edilebilir. Diyanet
isleri Baskani'nin bu tur aciklamalari kendine huy edinmesi
Ýslamin bir tek ibadet yerinin oldugunu onunda cami
oldugunu ve Alevilerinde tarihsel olarak bunu kabul
etmeleri gerektigini, cunku Aleviligin tarihinda cemevinin
olmagini soylemeye getiriyor. Bu tamammen yanlistir
daha acikcasi yalandir. Yani bunu Aleviler mi bilecek
yoksa Bardakoglu'mu bilecek? Bin kusur yildir Ahmet
Yesevi doneminden beri kavram olarak ve uygulama olarak
mevcut olan cem esaslarini sayin Bardakoglu soylese
ne olur soylemese ne olur ? Ama o makamin basinda durdugu
surece o makaminin adabina uygun bir bicimde Turkiye
Cumhuriyeti yurttaslarinin Diyanet isleri Baskani oldugunu
unutmadan, yurttaslar arasina ayrimciligi gitmeden onlarin
inanclarini yargilamak gibi haddini asan curreti gostermeden
ya din adami gibi davranir yada gereginin yapilmasi
icin muhalef partileri ve basta iktidar partisi olmak
uzere buna bir ceki duzen vermelidirler.
Bu aciklamalar sonraki bir suru tatsiz gelismenin fitilini
olusturabilir. Bizden suhulet beklememeliler cunku biz
suhulet gosterdikce onlar bunu bizim zaafimiza vermektedirler,
yanlistir. Ailesinin 250-300 yillik gecmisine giderse
goreceklerdir ki gidip dayandigi yer Aleviliktir. Cunku
Anadoluyu 13. asirda birlikte Muslumanlasirtan alevi
bir anlayis vardir. Sunni Anadolu yoktur sunnilern sayisi
azdir. Anadoluda goreceginiz camiler degildir. Dergahlardir,
Turbelerdir Anadoluya muslumanlastiranlar buyuk Alperenlerdir.
Horasan erenleredir. Sayin Bardakoglu hic bir tarihi
kaynaga dayanmadan genellemeler yaparak Muslumanligi
bir mabedi var oda camidir diyebiliyor bu kadaar tarihi
carpitmalar diyanet isleri baskanligi yapan birisini
yakismiyor. Sayin Bardakoglu bu tur tavirlardan vazecmelidir.
Cemevi caminin alternetifi soylemi kendisinin bir soylemidir.
Kur'an hukumlerini herkes istedigi bicimde anlar ve
ona uygun bicimde diledigi yerde ibadetini yapar tanrisiyla
bulusur, bunun icin insanlarin Bardakoglu'ndan izin
almasi gerekmiyor. Bu nasil kafa yapisidir buna nasil
cesaret edebiliyor, sokaktaki adam soylese anlarim bu
muhterem Diyanet Ýsleri Baskanligi yapiyor.
Bu kadar haddini bilmezligi bu zata yakistiramiyorm,
bu siyasi bir beyandir. Bunun dini bir beyanla alakasi
yoktur.
Bu sozlerin sarf edilmemis olmasini dilerdim.
|