Gercek Ilim
Alevi Birlikleri Yayin Organi

AnaiayfaForumYazarlarSiirlerDeyislerArsivTanitimIletisimLinkler
 

Biz Kimiz?
Ilk Kurucular
Alevilik Nedir?
Aleviligin Kurumlari
Guzel Sozler
Hz. Ali'den Ozdeyisler
Kirklar Meclisi

Alevilikte
 

On Iki Imam
Dort Kapi Kirk Makam
On Iki Hizmet
Dedelik Makami
Post Dedesinin Vasiflari
Cem
Musahiplik
Muzik
Dar
Duskunluk
Semah
Dualar
Edebiyat
Kerbela Vakasi
Kerbela ve Takvim
Kerbela Mahser Gunu
Yedi Ulular
Kutsal Gunler
Kurban
Hizir Kulturu
Oruc - Namaz
Cenaze
Nikah
Kadin
Genclik

Hukuk Kosesi
  Aile Birlesimi
Emeklilik
Onemli Linkler
  Alevi Yol
Dr. Ismail Engin
Cem Vakfi
Cem Radyo
Alevi Bektasi Federasyonu
HDF Almanya
Pirsultan.net
Yazarlarimiz
 

Muhiin Cevahir
Zulfikar Yalcinkaya
Ali Sefa
Musa Dikman
Hatice Eldeniz
Haydar Oztoprak
Ali Yakar

Konuk Yazarlar
  Ali Serdar Polat
Murtaza Demir
Ahmet Altan
Ismail Onarli
Mustafa Tosun

Metin Gulbol
Seyyit Miktat Guler
 
TARIHE YOLCULUK - 1
SILVANUS-PIR SULTAN BENZESMESI

Aradilar bir tenhada buldular
Yaslandilar sivgalarim kirdilar
Yaz bahar ayinda bir od verdiler
Yandim gittim ala dagli kar iken

Karacaoglan der ki bakin kadere
Omrumun yarisi gitti talana
Sual eylen bizden evvel gelene
Kim varimis biz burada yog iken

Karacaoglan

Dogu Roma İmparatoru İ. Konstantin'in buyrugu ile M.S. 325 yilinda İznik Konsili toplandi. Yuzlerce İncil icinden secme yapilarak 4 tanesi, yani Yuhanna, Markos, Luka ve Matta'nin yazmis oldugu 4 İncil kilise tarafindan kabul edildi.

Hristiyanlik resmi din kabul edildi. İmparatorluk sinirlari icinde diger tum dinsel inanislar yasaklandi. İmparatorluk askerleri Anadolu'yu bastan basa gezerek mabetleri yiktilar, yazili eserleri yok ettiler.

Hristiyan olmayan insanlar oldurulmekten, zulum gormekten kurtulmak icin, kendi iclerinde inanclarina bagli kalmaya devam ederken, disariya karsi Hristiyanligi kabul etmis goruntusu verdiler. Boylece dunyada takiye ilk defa bu insanlar tarafindan uygulandi. Yani oldugundan baska turlu gorunme.

"Gercek Hristiyanlar bizleriz" deyip kiliseye gitmediler, vaftiz olmadilar, haca tapmadilar,
Hz. İsa ve Hz. Meryem'in kutsalliklarini reddettiler.

Kilise kayitlarinda bu insanlarin Hristiyan olduklarini soylemelerine ragmen asagidaki konu-
larda Hristiyanlik ilkelerine uymadiklari yazilidir:

-Kilise hiyerarsisini ve ruhban sinifini kabul etmiyorlardi
-Tevrat'i kabul etmiyorlardi.
-Sadece Yuhanna İncili'nin bazi kisimlarini kabul ediyorlardi
-Kutsal ekmek-sarap ayinine karsi cikiyorlardi. (Papazin verdigi ekmek İsa'nin bedeni, sarap
ise İsa'nin kanidir. Ekmegi saraba batirip yiyince İsa'nin etli kanli bedeni ile birlesilir. İste
bu insanlar bu masala inanmiyorlardi)
-İkonlara (kutsal resimlere) ve haca ibadet etmeyi kabul etmiyorlardi
-Onlara gore İsa, Tanri'nin oglu degil, sadece bir insandi.
-Kiliseye gitmiyorlardi. İbadetlerini prosocay denen evlerde yapiyorlardi.

Bu insanlardan geriye, kendileri tarafindan yazilmis tek bir yazili belge kalmadi. Onlarin
inanislarini Bizans İmparatorlugu ve Ortodoks Kilisesi'nin kayitlarindan ogreniyoruz.
Hristiyanlari bu insanlara karsi kiskirtmak icin "mum sondu" gibi kufur dolu iftiralar da
atiyorlardi.


İste Ortodoks Kilisesi hutbelerinde okunan lanetlerden bazilari:

"Kiz kardesleri, kayinvaldeleri veya gorumceleri ile kirlenmis olanlara, ziyafet icin toplanip icki ictikten sonra isiklari kapayan ve akrabaliga, yasa ve cinsiyete bakmadan alem yapanlara lanet olsun.
"Efendimiz ve Tanrimizin uzerine civilendigi degerli ve yasam kaynagi hacin muhterem
tahtasina ve bedenimizle ruhumuzun kurtulusu icin diger maddelerden yapilmis figur-
lere tum kalbiyle inanmayanlara lanet olsun."

İmparator İV. Konstantin (M.S. 678 - 685) zamaninda yeni bir kiyim dalgasi basladi. Ulasilamayan yerlere kacanlar kurtuldu.
Kacamayanlar Corum bolgesinden batiya dogru surulduler.
Sag kalanlar Bati Anadolu'da Alasehir civarina, ve Balkanlar'da Filibe'de Rodop Daglari eteklerine yerlestirildiler. Bu, ilk surgun idi.

SILVANUS

"Su kanli zalimin ettigi isler
Garip bulbul gibi zareler beni
Yagmur gibi taslar yagar basima
Dostun bir gulu yareler beni."

Pir Sultan Abdal

Kilisenin disinda baska yerlerde dinsel ayinler yasaklanmisti. Agir bir baski donemi basladi.
O sirada inananlarin ruhani liderligini Silvanus yapiyordu. Silvanus, 653 - 680 arasinda bu
insanlari Sebinkarahisar bolgesinde yonetti.

İmparator İV. Konstantin 680 yilinda Simeon adinda bir papazi askerler esliginde Sebinkara-
hisar'a gonderdi. Simeon, Silvanus'u ve yandaslarini tutukladi.

Silvanus'un karsisina muritlerini dizdi ve, olmek istemiyorlarsa mursitleri Silvanus'u tasa
tutarak oldurmelerini istedi.

Taslamaya katilanlar, hedefine ulasmayan ciliz taslari saga sola savurmakla yetindiler.

"Ve onlara onlerinde baglanmis bir halde bulunan bicareyi taslamalarini emretti. Herkes eline
bir tas aldi ama kendilerine Tanri tarafindan yollandigini dusundukleri mursitlerine atmamak
icin ellerindeki tasi arkalarina firlattilar"
Sicilyali Peter'in raporundan. Peter of Sicily, Precis. Ed. 1970

Fakat Silvanus'un yetistirdigi en guvendigi muridi Justus, agir bir tasi onun kafasina firlatti.

"Simdi evlatligina verdigi egitimin ve ogrettiklerinin odulunu aliyordu. İmparatorluk gorevli-
sinin verdigi emir uzerine Justus eline bir tas aldi ve ikinci bir Golyat gibi tasi firlatip onu
oldurdu." M.S. 680

TITUS (Simeon)


Ozanlarin mursidisin pirisin
Yanar bu bagrimda kozun Pir Sultan
Bence sen bir evliyalar erisin
Kiblegahtir bana yuzun Pir Sultan

Sen gibi az gelir evliya erler
Can gozu kapali goremez korler
Atesler icinde semah donerler
Daha nice oglun kizin Pir Sultan

Mahmut Erdal


Simeon, donusunde İstanbul'da 3 yil kaldi. Pismanliklar icindeydi. Yuksek mevkilerini, Hris-
tiyanlik inancini, ailesini, tum gecmisini terk ederek gizlice Sebinkarahisar'a geldi. Adini Titus olarak degistirdi. Taslatarak oldurdugu Silvanus'un yerine gecti. M.S. 683.

3 yil sonra Justus, onu kiliseye ihbar etti. O sirada yeni tahta gecmis olan İİ. Justinyen, onu ve
yandaslarini tutukladi. Titus ve muritleri, Silvanus'un taslanarak olduruldugu ayni yerde, diri diri atese atilarak yakildilar. M.S. 687

Bu, sonu gelmez yanginlarin ilki oldu. Ortodoks Kilisesi, Titus'u soyle lanetledi:

"Kendisine Titus diyen, İmparatorun emriyle Silvanus'u taslayan ve onun ardindan Corum'daki ikinci mursit olan ve Justus tarafindan Sebinkarahisar Piskoposu'na ihbar edilen ve İmparatorun emriyle Silvanus'un taslandigi yerin hemen yaninda yakilan Simeon'a lanet olsun."
J. Gouillard, Synodikon of Orthodoxy, 1967


Erdogan Cinar, Aleviligin Kayip Bin Yili, sayfa 49-52

PİR SULTAN - SİLVANUS BENZESMESİ

1
Ortodoks kilisesinin Corum civarinda yasayan insanlar hakkinda one surdugu "mum sondu" iftirasi ile Osmanli doneminde Aleviler hakkinda one surulen "mum sondu" iftirasi hemen hemen birbirinin aynidir. Arada ise en asagi 1000 yil fark var. Bu durumda akla su sorular geliyor

-M.S. 325- 800 yillari civarinda Ortodoks Kilisesinin ugrastigi bu din mensuplari ile Selcuklu ve Osmanli donemlerinde Alevilerin yerlesim yerlerinin hemen hemen ayni olmasi ne anlama gelmektedir.
-Malazgirt savasinda Bizans ordusunda Bizans topraklarinda yuzlerce yildir yasamakta olan Pecenek, Oguz, Kipcak Turkleri vardi. Tarih kitaplari bunlarin Hristiyan olduklarini yazar. Bunlar savas sirasinda Alparslan'in tarafina gecmislerdir. Bu Turkler acaba gercekten Hristiyan mi idiler, bunlarla Anadolu'daki bu eski din sahipleri arasinda ne gibi iliskiler vardi. Cunku bu eski din sahipleri de Alparslan ve Mikail kuvvetlerine yardimci olarak Bizans'a karsi savasmislardi.
-Bu eski din sahipleri ortadan aniden yok olmadiklarina gore, acaba Turklerin hem dillerini hem de dinsel tapinma sekillerini mi kabul ettiler. Onlarin tapinma bicimlerinden ne kadari Turklere gecti.
-Acaba bunlar ta milattan onceki yillarda Anadolu'ya gelen ve Oguz boylari ile benzesen dinsel rituellere (semah vs gibi) sahip olan ve belki de Turkceyi unutmus olan Turk boylari mi idiler.
-Oguz boylari inanc sentesi yapmayi onlardan mi ogrendiler. Cunku bu kisiler 1000 senedir Ortodoks Kilisesi'ne karsi bu konuda uzmanlasmislardi. Anadolu'ya gelen Turk boylari samah vs. gibi dinsel rituellerini devam ettirmek, bu arada İslamiyeti kabul ederek bir sentez yapmak pratigini onlardan ogrenmis olabilirler.
-Bugunku Anadolu'da dahi Alevi yerlesim bolgeleri, Bizans doneminde kayitlara gecen eski din sahiplerinin yerlesim bolgeleri ile cok buyuk olcude cakismaktadir. Bu da, yeni gelenlerle eskilerin cok hizli bir sekilde kaynastigini mi gostermektedir?
2
Asagida birkac arastirmacidan verdigim Pir Sultan soylenceleri, Silvanus olayi ile benzesmektedir. Aralarindaki farklar sunlardir:
-Silvanus olayi, Ortodoks Kilisesi ve Bizans Devleti kayitlarina gecmis gercek bir olaydir. Yani Silvanus gercek bir kisidir.
-Pir Sultan soylencesi ise, adi uzerinde bir soylencedir. Osmanli kayitlarinda boyle bir olayin olduguna dair hicbir ipucu bulunamadi. Yani kayitlara gecen boyle bir olay yok. Zaten asagida okuyacaginiz Pir Sultan soylenceleri, bunlarin gercek olmadigina delildir. En basiti, bir Alevi ozaninin muridinin İstanbul'a gidip Pasa olmasi olanaksiz. Cunku Enderun'a sadece Turk olmayan devsirmeler kucuk yasta alinirdi. Kopegin haram lokmayi yememesi vs.. bunlarin hayal gucu ile uydurulmus oldugunun diger kanitlaridir.
-Silvanus olayinda, muridi Justus Silvanus'a tas atarak oldurur. Digerleri ise taslari baska taraflara atarlar.
Pir Sultan soylencesinde herkes Pir Sultan'a tas atarken musahibi Ali Baba gul atar.
Buradan anladigimiza gore, gercek olay yer, zaman, kisi adlari ve kisilerin davranisi temelinde degisiklige ugramistir. Silvanus'un anisi Pir Sultan soylencesi olarak devam ettirilmektedir.
Degismeyen sey: En yakininin davranisidir. En yakinin davranisi digerlerinin davranisindan farklidir. İki anlatimin da ayird edici niteligi budur. Gul atma seklinde hafifletilmis olsa bile, Pir Sultan soylencesinde de ana eksen mursit-en yakin murit iliskisidir.
3
Bu degistirme, gizleme bakimindan da bilincli olarak yapilmis olabilir. Cunku Silvanus olayi aynen anlatilsa idi, adini degistirseler bile hemen anlasilirdi. Bu da onlarin Anadolu'daki eski din mensuplari ile iliskileri olduguna delil teskil ederdi. Bu eski din mensuplari, Oguzlar Anadolu'ya geldikten sonra aniden yok olmuslardir. Bu cok garip bir olaydir. Tarihcilerin gorevi bu perdeyi kaldiracak calismalar yapmaktir.
4
Donemin unlu Osmanli tarihcilerinden Hoca Sadettin Efendi, Gelibolulu Mustafa Cenabi, Koci Bey, İbrahim Pecevi ve digerleri, eserlerinde Pir Sultan Abdal adli bir kisiden bahsetmiyorlar.
5
1600 lu yillarin basinda efsanenin anlatildigi cografyayi gezen Evliya Celebi, yazdigi Seyahatname isimli eserinde Pir Sultan diye bir kisiden bahsetmez.
Asagidaki ciddi arastirmacilarin (İrene Melikoff, Nejat Birdogan, Fuat Bozkurt) yazdiklarindan da, Pir Sultan anlatimlarinin tarihsel bir olay degil, fakat bir soylence / efsane oldugu anlasilmaktadir:

PİR SULTAN ABDAL UZERİNE - İrene MELİKOFF

Pir Sultan'in asil adi Haydar'dir. Sivas ili, Yildizeli ilcesi, Circir Nahiyesi Banaz Koyunde dogmustur. Bir Bektasi ocaginin Piriydi. Sosyal ve inanc isyaninin basini cekmistir. Bu olay, Kanuni Sultan Suleyman ( 1520-1566) ve Sah Tahmasap (1524-1576) zamaninda olmustur. Sah Tahmasap, Sah İsmail'in ogluydu ve adi Pir Sultan'in siirlerinde gecmektedir.
Pir Sultan'in muritleri arasinda Hafik ilcesi, Sofular Koyunden gelen Hizir isimli bir dervis vardi. Hizir, Pir Sultan'in iznini alarak İstanbul'a gitmis ve sansi acilmis, Pasa ve Beylerbeyi olmus.
Efsaneye gore, Pir Sultan, Hizir'a: "Gidip okuyacaksin. Pasa, hatta vezir olacaksin. Fakat beni asmaga geleceksin!" diye soylemis. Pir Sultan Osmanlinin zulmune karsi ayaklandiginda, Pasa olan Hizir, isyani bastirmak gorevine tayin olmus. Pir Sultan Hizir tarafindan tutuklanip Sivas Toprak Kalesine konmus ve idama mahkum edilmistir.
Tekrar efsaneye gore, Hizir Pasa, Pir Sultan'in hayatini kurtarmak icin O'ndan "Sah" kelimesini kullanmadan uc nefes istemistir. Pir Sultan sazini alip Sah'i oven uc nefes soyledi. Fakat bu ovgu İran Sahini degil, Sah-i Merdani, yani Ali'yi anlatiyordu. Pir Sultan asildi ve Hizir Pasanin adi lanetle anildi.

PİR SULTAN ABDAL UZERİNE - Nejat BİRDOGAN

Sislerle ortulu yasamina egilmeden once bu yasamin olustugu ve yayildigi cografyaya da egilmek istiyoruz.Bu yasamin cografyasinin odagi bugunku Kuzey/Bati Sivas'tir. Yildizeli'ne bagli Banaz Koyunde yasadigi bilinmektedir.
Yedi buyuk Alevi ozanindan biri olan Pir Sultan Abdal'in, "ogrencisi Hizir'in O'ndan izin alip Pasa olmasi, Hizir'in halka zulum etmesi, yemegini kopeklerin bile yemeyisleri, Mursidi Pir Sultan'i cagirtip icinde SAH kelimesi gecmedigi uc deyis soylerse biraktirabilecegi, ancak Pir Sultan'in tumu ile bu istegin tersine deyisler soyledigi, sonunda asilmasi ama ertesi gun daragacindan inmis gorundugu ve Sivas'ta cikip dort yone dogru gittigi anlatilagelmektedir. Sanki Pir Sultan gerek zindanda, gerekse daragacinda bu soylenceleri doguran deyisler soylemistir.

BİR SOYLENCENİN İZİNDE - Fuat BOZKURT

Pir Sultan Abdal'in yasamini dort basi bayindir olarak niteleyen Cemal Sureya, soylence sozcugunun anlamini soyle ozetler : "Olaylarin ya da kisilerin, kitlenin ortaklasa dus gucunde degistirilip abartilmasi, yeni goruntuler kazanmasi."
Pir Sultan Abdal'in yasam oykusu, butun bu ogeleri icerir. Olay uc onemli kisilik uzerinde kurulmustur. Pir Sultan Abdal (mazlum), Hizir Pasa (zalim) Pir Sultan Abdal'in musahibi Ali Baba (donek) olarak bu soylencede yerlerini alirlar.
Hizir Pasanin Pir Sultan ile iliskisi de soylenceye dayanir. Buna gore Hizir Pasa, Sivas'in Hafik İlcesi Sofular koyunde dogar. Pir Sultan'in adini duyup Banaz'a gelir. Pir'den nasip alir. O'nun ilkin azapi (hizmetkari) sonra muridi olur. Kapisinda yedi yil hizmet gorur.
Hizir Pasa bir buyruk daha verir. Pir Sultan asilirken halkin Pir'i taslamasini ister. Taslamayanlarin ise oldurulecegini bildirir. Pir Sultan Abdal'in musahibi Ali Baba buyruga uymak zorunda kalir. Ancak tas atmaya kiyamaz ve aldigi bir gulu atar. Pir Sultan atilan taslardan cok bu gulun kendisini yaraladigini bildiren son deyisini o zaman soyler. Pir Sultan Abdal idam edilir

 
 
Dedeler
 


Izzettin Dogan

Sinasi Koc

Haydar Samut

Niyazi Bozdogan

Kamber Kutlu

Ismail Aslandogan

Mahmut Doganoglu

Mustafa Aklibasinda

Veliyettin Ulusoy

Dernekler
 

Lubeck Alevi Kultur Burosu
HAMM ve Cevresi Alevi Kultur Birligi
KOLN Haci Bektas Veli Kultur Tanitim Dernegi
HARBURG Alevi Kultur Birligi
Stuttgart Alevi Kultur Merkezi
Hollanda Aleviler Birligi
Viyana Alevi Kultur Dernegi
Bak-Der Igdeli - Hannover

Konsolosluk Bilgileri
  Askerlik
Dogum
Evlilik
Olum
Pasaport
Pembe Kart
Telefon Numaralari
Vatandaslik
Vekalet
Esya Goturme
Vize Bilgileri
Anasayfa - Yazarlar - Siirler - Deyisler - Arsiv - Tanitim - Iletisim - E-mail - Linkler
20.11.2004 tarihinden itibaren : Tasarim: M. Ali Oksuz