|
21 Mart Hazreti Ali´ nin Doğum Günü Kutlamalari
Derneğimiz de 21 Mart günü yapilan kutlamada üyelerimizin
çoğunluğunun katilimi ile ortakça bir anma günü düzenlendi.
Anma töreninde dernek başkanimiz Şahin Sünmez in Hazreti
Ali ile ilgili konuşmasindan kisaca bir özet yer almaktadir:
"Hz. Ali, milâdi takvime göre 21 mart 598'de doğmuştur.
24. 01. 661 tarihinde ise, İbn Mülcem adlı hain tarafından
zehirli bir kılıçla şehit edilmiştir.
Hz. Ali, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in amcasının
oğludur. Hz. peygamberin yanında, onun eğitimi ile büyümüştür.
ilk İslamiyet'i kabul eden kişidir. Ayrıca Hz. Peygamberin
damadıdır da, dolaysıyla Peygamber soyunun sürdürücüsüdür.
Hz. Ali, Müslümanlığı ilk kabul eden kişi olarak son
nefesine kadar da İslamiyet için çalışmıştır. Savaş
meydanın da hiç yenilmemiştir. Bilgelikte, yiğitlikte,
cesurlukta, fedakarlıkta üstüne insan yoktur. Hz. Ali,
sadece yaşadığı süre içerisin de değil, onu takip eden
yüzyıllarda da zalimin korkusu, mazlumun dostu olmayı
sürdürmüştür. Hz. Ali'ye kinli haydutlar ve İslam düşmanı
putperestler, Hz. Ali'ye yapamadıklarını evlatlarına
yapmaya çalıştılar. O zamanın Ebu süfyan'ları, sonra
Muaviye, Mervan, Yezit olarak Hz. Ali'nin soyunu kurutmak
istediler. Nitekim Hz. Ali'de dahil her On İki İmam
da şehit edilmiştir. Hiç birisi vadesiyle hakka yürümemiştir.
Hz. Ali'ye ve soyuna yapılan haksızlıklar, katliamlar
dolayısıyla Hz. Peygambere yapılıyordu. Cahilliye döneminde
Arap toplumunun başına bela olan putperest köleci bezirganlar,
görünürde Müslüman olup öz olarak bezirganlığı sürdüren
bu kişiler, Hz. Peygamber döneminde yapamadıklarının
adeta acısını çıkartıyordu. Ebubekir'le başlayan süreç
Yezit'e kadar uzanıyor, oradan da Yavuz Selim'e kadar
gidiyordu. Bu süreçten günümüze kadar sayısız acılar
yaşandı. insanlık tarihinde görülmedik vahşi katliamlar
yapıldı. Bu sürece dair anlatılacak çok şey var ve bunlar
dün olmuş gibi güncelliğini koruyor. Çünkü günümüzde
de bu misyon en inceltilmiş haliyle sürüyor. Bu misyon
kirli, ikiyüzlü bir misyondur. Hz. Muhammed'in torunlarını
katletmek ve ondan sonra da ona salavat etmek ikiyüzlülük
değil de nedir? Maalesef İslam tarihinde bunlar yaşandı
ve günümüze dek etki bırakacak kadar güçlü yaşandı.
Hz. Ali'yi tanımaya devam ediyoruz. İslamiyet, başta
Hz. Ali'nin soylu mücadelesi olmak üzere gelişmeye devam
ediyordu. Bu gelişme beraberinde bir çok sorunu da getiriyordu.
Bu sorunların başında da eski putperest bezirganların
Müslümanlığı kabul etmesiydi. Bunlar İslamiyet'i özümsedikleri
için Müslüman olmuyordular. Bunların tek gayesi gelişen
İslamiyet'in kazandığı değerlerin üzerine konmaktı.
Hz. Peygamberin çeşitli zamanlarda ve çeşitli vesilelerle
söylediği bir kaç hadis:
- Ya Ali, benim Ehlibeytim Nuh un gemisine benzer.
O gemiye binen kurtulur. Ve kim Ehlibeytime buğz ederse
helak olur.
- Ben ilmin şehriyim, Ali kapısıdır. İlmi isteyen
kapıya gelsin.
- Ya Ali, mümin sana buğz etmez, münafık ise seni
hiç sevmez.
- Ali, müminlerin dilediği ve uyduğu kişidir. Mal
ise münafıkların dilediği şey.
- Ey Allah'ın kulları, bu Ali'nin kanı benim kanımdır,
teni benim tenimdir ve canı benim canımdır. Her kim
bu Ali'yi severse, beni sever beni seven de Allah'ı
sevmiş olur. Ali'ye kim düşmanlık ederse bana düşmanlık
etmiş olur.
- Kuran ve Ehlibeyt ikizdir.
- Hayatım gibi yaşamak isteyen Ali Veli edinsin.
- Ya Ali, sen benim dünyada ve ahrette sancaktarımsın.
- Ali'yi anmak ibadettir.
- Ey halk! Biliniz ki; ben de insanım. Allah'ın daveti
bana yakında gelecektir. Ben de onu kabul edeceğim.
İşte size ben iki mühim ve en değerli emaneti miras
bırakıyorum. Bunlardan birincisi Kuran, ikincisi benim
Ehlibeytim. Allah'ın huzurunda size Ehlibeytimi tavsiye
ediyorum. Allah'ın huzurunda size Ehlibeytimi tavsiye
ediyorum. Allah'ın huzurunda size Ehlibeytimi tavsiye
ediyorum, buyurdu. Bu yazdıklarımız sevgili peygamber
tarafından söylenmiş olan hadislerden sadece bir kaçı.
Bunlar Hz. Ali gerçekliğini ve Ehlibeyt haklılığını
gösteren en büyük kanıtlardır.
|
|