Gercek Ilim
Alevi Birlikleri Yayin Organi

AnaiayfaForumYazarlarSiirlerDeyislerArsivTanitimIletisimLinkler
 

Biz Kimiz?
Ilk Kurucular
Alevilik Nedir?
Aleviligin Kurumlari
Guzel Sozler
Hz. Ali'den Ozdeyisler
Kirklar Meclisi

Alevilikte
 

On Iki Imam
Dort Kapi Kirk Makam
On Iki Hizmet
Dedelik Makami
Post Dedesinin Vasiflari
Cem
Musahiplik
Muzik
Dar
Duskunluk
Semah
Dualar
Edebiyat
Kerbela Vakasi
Kerbela ve Takvim
Kerbela Mahser Gunu
Yedi Ulular
Kutsal Gunler
Kurban
Hizir Kulturu
Oruc - Namaz
Cenaze
Nikah
Kadin
Genclik

Hukuk Kosesi
  Aile Birlesimi
Emeklilik
Onemli Linkler
  Alevi Yol
Dr. Ismail Engin
Cem Vakfi
Cem Radyo
Alevi Bektasi Federasyonu
HDF Almanya
Pirsultan.net
Yazarlarimiz
 

Muhiin Cevahir
Zulfikar Yalcinkaya
Ali Sefa
Musa Dikman
Hatice Eldeniz
Haydar Oztoprak
Ali Yakar

Konuk Yazarlar
  Ali Serdar Polat
Murtaza Demir
Ahmet Altan
Ismail Onarli
Mustafa Tosun

Metin Gulbol
Seyyit Miktat Guler
 


İnsan yüreğindeki ses daima doğruyu söyler diye bir terim var. Kimi bilir kimi bilmez onu ben tayin edemem. Yaşam amacını gözden kaybetmiş bireylerin oynadığı oyunlara gelenlerin sayısı az değil. Herkes „ ben doğruyu söylüyorum“ demesi aslında yalan söylediğini göstermez mi? Hoşuma gitmeyene kış, gidene hoş demek elbette kolayına gider insanın.

Son dönemlerde alevi camiasında ismi sayılı insanların irili ufaklı yorumlarını değerlendirecek olursam, kendi kuyularındaki su kuruyacakmış korkusuna kapılmışlar adeta. Ne olur bu korkuya kapılınca, hemen en yakın kuyunun suyunu el atmak. Ama el atmak öyle kolay olmuyor. Ne yapılıyor bu durumda? Çamur atmak gerekiyor kuyuya. Kuyunun bulandığını görenler kuyuyu terk eder böylece çamur atanlarda amacına kavuşmuş olurlar.

Ama yanılgı var burada. Çamur attıkları kuyu bir can damarıdır. Can ayrılırsa hayat biter. Onun için öyle kolay kolay atılan çamurla kuyunun suyu bulandırılamaz.

Lakin çok sayıda insan inanır olurlar çamurlu olduğuna.

Üzülerek tespit etmek gerekir ki, alevi toplumu bölünmüş parçalanmış işlevsiz hale getirilmiştir. Her parçalanmışlığın başında bir çoban. Bu çoban değneğini hangi yöne gösterirse sürü oraya gitmektedir. Birde bu sürüyü izleyenler vardır. Bu izleyenlerdir aslında suyun bulandırılmasına yardımcı olan. Ama çamur atmak isteyenlerin işine yarar bu durum.

Her ne kadar içimizde var olan biteni dışa yansıtmayalım, itler bize güler dedikse de , demek ki olmuyor. İçimizde var olan yarayı söküp atmadıktan sonrada sağlığa kavuşmak zor oluyor.

Alevileri şöyle düşüneceksiniz:

Aleviler toplam 20 kişi

Bunlardan 5 a grubu sürüsü

Diğer 5 b grubuna ait

Bir diğer 5 c grubuna ait

Kalan diğer 5 kişi ise gruplarda aradığını bulamayanlardır. ( İş dalında buna serbest meslek derlerdi)

A-B-C grubunda yıllardır ne aldık ne verdik diye bir muhasebe yapacak olursak, entrika, yalan-dolan, kariyer düşkünü insanların saldırıları ve bazıları iyi niyeti kullanan miras yiyenlerden başka bir şey görmek zaten mümkün değil.

İnsanlar taktik üretme sanatında çok ilerlemişlerdir. Alevi camiasında bireylerin birer alevi olarak görülerek, tanrı yerine konması ve adeta millet meclisindeki milletvekilleri gibi dokunulmazlığı söz konusu olmaktadır. Güncel Alevilerde hiyeraşik yapı bile değişmiş. Biri başkan, diğeri yardımcı, sonra diğeri bilmem ne sorumlusu ve bunun komplesi “ merkez” oluyor. Merkez ne derse o misali, sürü melene melene çobanın peşinde gitmekten vazgeçmez.

Anlaşıldığı kadarıyla alevi siyasetini yapanlardan kendimce bahsetmeye çalıştım. Her devlet yapısında din ve siyasetin birbirine karıştırılmaması gerekir diye yasalar çıkartmışlar, çıkarmayanlar ise çıkartmaya çalışıyorlar. Alevilerin devleti yok ama siyasetini bol bol yapıyorlar. Gönül isterdi ki onca yaptıkları siyaset kadar Aleviliğe de sahip çıkarak geliştirseydiler de elimizde bir bayramız olsaydı.. Ama maalesef o günler çok uzakta. Önce sıra, kendilerini başka yerlerde kabul ettirememiş insanların Aleviliği kullanarak kariyerlerini yerine getirme çabalarını izlemektedir.

Sabır etmekten fayda var mi? bilinmiyor.

Aleviliği en güzel bir şekilde yaşadığımız ve gerçekliği önümüze sergileyen sanatçılarımızın sazından sözündendir. Geleneğini unutmamış bir şekilde canlandırdığı ve yorumladığı büyük düşünürlerin yolumuzu aydınlatan sözleri ve mirası bize vermelerini bir mutluluk ve tek imkan olarak görmek gerekir. Yoksa bu siyasetçilere kalacak olursak, Alevi kelimesini sadece bir maske olarak kullanır, yüksek denizde kaybolmuş bir sandal gibi çalkalanır durur nerede olduğumuzu bilmeyiz. Bunu istemiyoruz ama değil mi?

 

 
 
Dedeler
 


Izzettin Dogan

Sinasi Koc

Haydar Samut

Niyazi Bozdogan

Kamber Kutlu

Ismail Aslandogan

Mahmut Doganoglu

Mustafa Aklibasinda

Veliyettin Ulusoy

Dernekler
 

Lubeck Alevi Kultur Burosu
HAMM ve Cevresi Alevi Kultur Birligi
KOLN Haci Bektas Veli Kultur Tanitim Dernegi
HARBURG Alevi Kultur Birligi
Stuttgart Alevi Kultur Merkezi
Hollanda Aleviler Birligi
Viyana Alevi Kultur Dernegi
Bak-Der Igdeli - Hannover

Konsolosluk Bilgileri
  Askerlik
Dogum
Evlilik
Olum
Pasaport
Pembe Kart
Telefon Numaralari
Vatandaslik
Vekalet
Esya Goturme
Vize Bilgileri
Anasayfa - Yazarlar - Siirler - Deyisler - Arsiv - Tanitim - Iletisim - E-mail - Linkler
20.11.2004 tarihinden itibaren : Tasarim: M. Ali Oksuz