Hayatın bir yol ve insanların da birer yolcu oldukarlı
her kes tarafından bilinir. Ve gidilen yolun her insan
tarafından ayrı gidildiğide bilinir. Her kesin yolu
ayrı olsada yolun sağlam gidilebişlmesi için bir temel
düşünce var. “ uzuın ince bir yoldayım” denilince aşık
Veysel aklımıza gelirö bestenin tümünü dinled,ikten
sonra verdiği mesajıda anlıyabiliyor insan.
Evet İnsan, yani Yolcu, güçlükler içinde ince bir yoldan
yürür. Koruyucu kollar olmasa belki de uçuruma yuvarlanacaktır.
Tek başına, yalnızca kendi kaynaklarına dayanarak ve
sadece yaşamda başarıya ulaşmak hayali ile kafasını
doldurmuş olanların, harcadıkları onca çabaya karşın,
sonunda elde ettikleri sadece umutsuzluk ve yıkıntılar
olacaktır. Bencillik, en felaketli sonuçlara sürükleyen
aldatıcı bir rehberdir.
İlk denemede cesaretini yitirmemek gerekir. Umutsuzluğa
kapılanlar, hatalarının nedenlerini kavrayamaz ve aynı
hatayı yinelerler. Yolcu bu kez dikkatle, sakınarak
ilerlemektedir, deneyimleri onu titizleştirmiştir. Eski
tuzaklardan duyduğu kuşku ile, kimi zaman tereddüt etmekte,
bazen duraksamakta, bazen yavaş, bazen hızlı yürümektedir.
Belirsizliğin ağırlığını ruhunda duyumsamaktadır. Kendine
pek güveni yoktur, ürkektir; ulaştığı beklenmedik sonuçlar
karşısında geri adım atmaktadır..
Ancak kötülüklerden ve hatalardan sakınmak yeterli
değildir. İnsanlar arasında pek nadiren bulunan gerçek
bilgeliğin göstergeleri olan diğer erdemler henüz uzaklardadır.
Bir sınav daha gerekir, fakat “Aydınlanmış” olma niteliği
henüz ele geçmemiştir. kendini gizleyen derin gerçeği
kavrayabilmek için yolcu, ateş çemberini de aşmak zorundadır..
Bu ates çemeberini gecerken insanın ateşten bir gömlek
giyerek yürümesi gereken yolu dikenli oldugu ve insanı
yaraliyabilecegini. Bu yaralarin tedevisi yapilmadiginda
iltihaplanacagini ve kurtulusun zor olabilecegini bilmek
gerekir.
Aslında çok doğrudur. Yani “yoldur, yoluna çıkan her
şeye katlanmak zorundasın” yerine… Yolcu. Dikkatli olmak
zorundadır gelebilelecek engelleri önceden görebilmesi
gerekir zamanında müdahele etmesi gerekir. Eğer geç
kalınmışsa en azında bunun sonucunda çıkabilecek rahatsızlıkları
bertaraf etmesini ögrenmeli ve gereken tedavi yapılmalıdirki
durum dahada kötü olmasın. Insanın vücudunda çıkan bir
hastalık gibi.. ilk başta bilinçli yaşanır, yani muhtemelen
çıkabilecek hastalıklarda korunmak için çeşitli önlemler
alınır. Kimisi sigara içmez, kimisi kahve veya buna
benzer maddelerin vücuduna girmesini engeller. Kimisi
sağlıklı beslenme düşüncesiyle sadece meyve ve sebzeden
beslenir. Bu önlem iyidir aslında ama nitekim buna rağmen
istenilmeden her hangi bir hastalığa bulaşıyor insan
ve burda erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis edilip
tedavisi yapıldığında hastalığı yenmek mümkündür aksi
takdirde önlem alınmaz anında tedavi edilmesse hastalık
ileri boyuta vararak tedavisi mümkün olmayacaktır. Daha
sonra bunun adı çaresizlik denilecektir. Çaresizliğe
karşı ise insanlar var gücleriyle direnirler, umut denilen
boş duygu ortaya çıkar… her umuda sarılırlar. Ve belki
o kurtarır umuduyla çok farklı inanç yollarına başvururlar.
Yolcu, dış yaşamın sıradan bilgilerinin akıntısına direnmeyi
de bilmelidir. Özellikle, başkalarının düşüncelerinin
tutsağı olmadan, kendi özgün, yaratıcı düşüncelerine
güven duymalıdır.
|