TEHDİTLERİ KINIYORUZ
Lale AKGÜN, Ekin DELİGÖZ, M. DAİMAGÜLER, Almanya'da
ki türbanlı müslüman inançtaki kadınlara yaptıkları
çağrıda türbanlarını çıkarmalarını istediler.
Bu çağrıda ne bir zorlama ne de yaptırım önerisi vardı.
Kadınların özgür iradeleriyle, erkeklerin baskıları
sonucu tesettüre girmelerinin islam diniyle bir ilgisinin
olmadığının bilincine vararak toplum yaşamında daha
etkin olmalarını önerdiler. Çağrılarına, önemli sayıda
ve din bilginlerinin ''islamda kadının böyle örtünme
zorunda olmadıklarını'' açıklamalarından örnekler verdiler.
Türbanın, siyasi islamın simgesi haline dönüştürülerek
bu konuda kadınları öne çıkaran Köktendinci bir takım
Cemaat kabadayıları bu çağrıyı yapanları ölümle tehdit
etmekte gecikmediler. Saldırılarının bir kısmını kendi
düşünceleri doğrulltusundaki yayın organlarında sürdürdüler.
Ama büyük çoğunlukla Türk Medyası, konuyu objektif ölçüler
içerisinde kamu oyuna duyurarak görevini yapmıştır.
Tüm Türk Medyasını aynı kefeye koyan kurumların art
niyetli tutumlarını ise kesinlikle kınıyoruz.
İnsanların, hele siyaset adamlarının düşüncelerinden
dolayı tehdit edilmelerini, hele ölümle tehdit edilmelerini
insanlık dışı bir barbarlık olarak görüyor ve şiddetle
kınıyoruz.
Kadınları, ikinci sınıf bir varlık olarak görenlerin
demokrasiyi araç olarak kulanıp, onların türbanından
çıkar sağlayanların telaşını elbette anlıyoruz. Kadının
özgürleşmesini, kişilik kazanmasını, her alanda erkeklerle
eşit haklara sahip olmasını istemeyenler, dinlerin eşitlik,
kardeşlik ve barış buyruklarını da yok saymaktadırlar.
Kadının toplumdaki gerçek yerine ulaşması, toplumların
ve insanlığın yararınadır.
Düşüncelerinden dolayı insanları ölümle tekdit etmek,
insan haklarına, düşünce özgürlüğüne dolayısıyla demokrasiye
bir saldırıdır.
Dini kendi çıkarları doğrultusunda kullananlara, dini
kendi tekellerinde tutmak isteyenlere, karşı, tüm demokratik
kurum ve kuruluşları karşı tavır almaya çağırıyoruz.
Yıldız AKALIN
HDF - Genel Başkan Yardımcısı