BU YOLUN GERÇEK ÖNDERLERİ DEDELER VE BABALAR
ALEVİLİĞE SAHİP ÇIKMALIDIR!
"ALEVİ DEDE- BABALAR KURULTAYI" YAPILMALIDIR!
Alevi ögütlenmesi içersinde uzunca bir zamandır faaliyet
içersinde olan siyasi çevreler, yapılan son tartışmalar
ve gelişmelerle birlikte gerçek niyetlerinin ne olduğu
daha açık bir şekilde ortaya koymuş durumdalar
Geçmişte sol örgütlenmeler içersinde faal olan bu
çevreler, kendi siyasi örgütlülüklerinin bitme noktasına
gelmesi ile birlikte bu sefer Alevi örgütlenmeleri
içersinde kendilerine yer edinme çabası içersine girdiler.
İlk önceleri Aleviliğin mücadeleci ve devletle çatışan
tarafını öne çıkartarak başlayan siyasi söylemler,
daha sonra Alevi inancını geri plana iten, Aleviliğin
bir kültür,bir felsefe ve yaşam biçimidir şeklinde
ileri sürmüş oldukları düşünceleri son tartışmalarla,
'Alevilik İslam dışıdır' düşünceleriyle, Alevi toplumunun
ortak belleğini ve Alevilik toplumsallığını zayıflatan,
toplumu ne olduğu konusunda çelişkilere götüren yaklaşımlarla,
yeterince erizyona uğramış Alevi Kimliğini dahada
zayıflatmaya yarayan bu taratışma günümüzde güçlü
bir Alevi örgütlülüğü yartılması önünde engel teşkil
etmektedir.
Devletle bir masaya oturmak için çağrı yapan, Alevi
toplumunun haklarını aradığını söyleyen bu (AABF)
kesim yapmış olduğu açıklamalarda, daha dogrusu ne
oldugu belirsiz 'Alevilik Anadoluya ozgun bir inanctir'
tanımlaması ile, Alevi toplumu içersinde kafa bulanıklığı
yaratmaya devam etmektedir. Aleviliği İslam dışı gören
bu kesim bir taraftan kendi federasyon programlarında
'Aleviliği, Sünni anlayışın dışında kendi İslami yorumu
olan bir inançtır' tanımlamasını yaparken diğer taraftan
'Alevilik özgün bir inançtır' diyerek takiye'ye baş
vurmaktadır. Fakat bu özgünlüğün ne olduğunu bir türlü
açıklamamaktalar. Ayrı bir din'midir, yoksa ayrı bir
mezhep'midir bilinmemektedir. Yeni din veya mezheplerinin
ne olduğu doğrusu merak konusudur.
Alevilere yakıştırılmaya çalışılan ve tamamen kendi
dünya görüşlerine göre biçimlendirmeye çalıştıkları
bu tanımlamalar, Alevi gerçekliğine ters düşmektedir.
Ve nitekim özellikle Türkiyede Alevi inanç kurumları
olarak büyük kitlelere hitap eden dergaylar ve dedeler
Alevi gerçekliği ile çelişen bu yaklaşımlara tepkilerini
göstermektedir.
Bu yapay tanımlamalardan vaz geçilmelidir. Anadolu
Aleviği yaşayan bir gerçekliktir. Ve bu yaşayan gerçekliğin
ne olduğunu en iyi bir şekilde hala yapılmakta olan
cemlerde, gelmiş geçmiş Alevi ozanların dizelerinde
görmek mümkündür. Kısacası Anadolu Aleviliği, Sünni
ve Şii İslam anlayışının dışında, kendisini 'Hak Muhammed
Ali yolu' olarak tanımlayan ve bu inancı Anadolu kültürel
zenginligiyle bezeyen inancın adıdır.
EN KISA ZAMANDA ALEVİ DEDE - BABALARI İNSİYATİF ALMALIDIR.
Bugune kadar yanlış temeller üzerinde örgütlenen
ve öz itibariyle siyasi örgütlenme modelleri olan
ve inanç kurumlarıyla alakası olmayan dernek ve federasyon
şeklinde örgütlenme modellerinin bugün varmış olduğu
nokta 'siyasallaştırılmış bir Alevilik' yapılanmasını
ortaya çıkarmıştır. Ve bu yapılanmaların önderleride
siyasi geçmişi olan foksiyonerler'dir.