|
ALEVİ ÖRGÜTLERİNDE, HER TÜRLÜ MECLİSİNDE SENLİĞİ
BENLİĞİ BIRAKALIM ARİF VE İRFAN EHLİ OLALIM
Hüseyin YILMAZ Voralberg Alevi Bektaşi Kültür Derneği
Başkanı
Alevi ismini taşıyan birlik, demek ve yöneticilerimizin
toplantılarında, konuşmalarında, panel ve seminerlerinde
nefsine ve hiddetine sahip olmalıdırlar. Yol ve erkânımızın
engin hoş görüsü içerisinde HAK MUHAMMED ALİ yolunda,
erenler meydanında, cem evlerinıizdeki gibi PİR DÎVANINDA
durucu bir duygu ile hareket etmeliyiz.
Birbirimizi, atalarımızın uyguladığı gibi, incinsekte
incitmemeliyiz, ağlattığımızı güldürmeli, döktüğümüzü
doldurmalı, yıktığımız varsa yapmalıyız. Her daim haklı
kelâm konuşmalıyız. Çünkü haklı kelâm her zaman Hak'ka
gider. Bir insanın kişiliği dilinin altında gizlidir.
Bizim kâbemiz İNSANDIR, insanı incitmemeliyiz. YUNUS
DEDEMİN dediği gibi "Bir kez gönül yıktın ise,
bu kıldığın namaz değil, 72 mîllet elin yüzün yumaz
değil".
Siyasi ve ideolojik derneklerde teneffüs edilen havanın
ALEVİ Meclislerine taşınılmaması gerekir. Siyasi ve
ideolojik ortam kaygan, riyakar ve Gerçekler dışı zemin
olup, beraberinde yeni negativiteler getirmiştir. Oysa
EHLİBEYİT Yolu "gelme gelme, dönme dönme, gelenin
malı, dönenin canı, öl ikrar verme, öl ikrarından dönme,
gönül kalsın yol kalmasın, Hünkâr Bektaş Veli'nin dediği
gibi "Ayağa kalkacaksan hizmet için kalk".
Bu Yol turaplık ister, teslimi rıza ister. Bu Yolun
dostu odur ki, halda haldaş, yolda yoldaş, sözde dildaş
ola. Çünkü "dost" Allah adıdır. Bu Yolda doğru
gel, dost gönlünü incitme.
Alevi dernekleri, örgütleri ve bunlara bağlı olan meclisleri
Alevi dini, inancı ve düşüncesinin temsil edildiği yerlerdir.
Bu çatı altlarında kırıcı ve yüksek sesle konuşmamalı,
gönül kırılmamalı, birbirimizle küs olmamalıyız. Kibir
taşımamalıyız. Sevgi ve saygı bağı içerisinde turap/toprak
olmalıyız. Arifler meclisinin meydanı ezelin başlangıcı,
ebedin sonudur. Bu meydan Hak'kın tecelli evi İlahi
Aşk bahçesidir. Meclislerimizdeki sözümüz ve özümüz
bir olmalıdır. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz düsturu
ile ALEVİ EDEP ERKAN ve saygınlığı ile meclislerimizde
arifçe-kâmilce konuşup tartışmalıyız. Çünkü İnsanlık
aşkı gereği bu çıramız 1400 yıldan beri yanmıştır, yanmaktadır
ve yanacaktır. Tüm sevenleriyle gönül verenleriyle yanıyor.
O ERENLERİMİZİN PİRLERİMİZİN tutuşturduğu ÇIRA, durmadan
sönmeden insanlık meclisinin ortasında "Eline,
Diline, Beline işine ve Eşine Sahip Ol" diye yanıyor.
Bu Yolda yönetici olarak ayağa kalkanlar PİRİNİ MÜRŞİDİNİ
bilmeli. Gerçekleri bulmalı MUSAHİP kavline girmeli,
gönlü aydınlanıp varmalı ki, muradı hasıl olsun. Hz.
HBV'nin belirttiği "her ne arar isen kendinde ara"
sözü, insanın kendi kendini bilmesidir. İnsan kendisini
uyarlmadan farkı farkullaha geçmeden ak ile karayı ayırt
edemez. Hak, hakikat çok konuşmakla değil dinlemek ve
dinlediğini anlamaktır. Özden gelen söz kemaletlir,
nefisten gelen söz ise cehalettir. Nefisten gelen sözler
daima sakat ve kördür. Çünkü onun donu cehalettir. Özden
nefesten gelen söz ise manadır, irfandır, fazilettir.
Yolumuz ARİFLER yoludur. Yunus Emre bu olguyu şu dörtlükleri
ile ne kadar güzel dile getirmiş:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan mana kişi hakkı bilmektir
Çün okudun bilmezsin ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme
Eri Hak bilmezsen abes yere yelmektir
Yol ehlini bulacaktır. Ehline verilmeyen bir dava hem
kendine hem topluma zarar verir.
Kendilerinden başkasına yaşama hakkı taramayan, bir
rastlantı sonucu Alevi örgütlerine sızmış bazı yol yordam
kaçkınları Alevileri kendi ideolojisine veya pa.. çekmeye
haklan yoktur. Özü başka, sözü başka, fikri başka olan
bu yol düşkünleri ALEVİ halkını ve örgütllüğünü siyasi
emellerine alet ediyorlar. Buna yeltenenlere asla fırsat
verilmeyecektir. Yol ehlini bulacaktır. Ehline verilmeyen
bir dava hem kendine hem topluma zarar verir.
Hiç bir kimse Alevi örgütlerini çıkan için bir deneme,
sıçrama tahtası olarak görmesin. Buna özenenler Alevi
örgütleri dışında kendilerine başka bir yol denesinler.
Bu yolda inançsal kararlıkla hizmetle duran, izzetle
oturan edeple söyleyenler gelsin. Bu temelde her ALEVİ
davasına sahip çıkmalı, yöneticilerini sık dokuyup ince
eleyerek seçmelidir. İçimizde şimdiki talibin Öyle yezitleri
vardır ki,bu Yolun ulularının adını bir kez dahi anmadan,
onların iklimine girmeden, boşlukta ayaksız bir Alevivicilik
yaratıyor. Ağaç gövdesini kesen baltaya uzun uzun bakmış,
ağlamaklı bir vaziyette bari sapın bizden olmasaydı,
demiş. Bu yol yordam bilmeyen Alevişörler bilerek veya
bilmeyerek ağacın kökünü kesen baltanın sapı gibi Aleviliğin
köküne balta atmaktadırlar. Aleviliğe önüne ge len dil
uzatıyor. Bu Yola değişik ve muğlak fikirler yüklüyor.
Onu Özünden koparıyor, yamalı bir bohçaya çeviriyor.
Her toplumda Hızır paşalar olmuş, OLACAKTİR. Yapılanmamızda
Yolumuz erkânımız ve gerçeklerimizin ters yüz edilmesine
asla müsaade edilmeyecektir. Siyasi ve hırsı duygu ile
işine geleni onaylamak, gelmeyeni yok etmek bu yola
büyük haksızlıktır. Başka ideolojilerle beslenenler
Alevilog kesilmesinler. Alevileri hiç bir zaman bulaşmadığı,
tanışmadığı kişi, kurum ve ideolojilere çekip musahip
kıldırmasınlar. Aleviliğin dini inancı kültür ve siyasi
boyutu bir bütündür. Örgütlülüğümüzün esas amacı Alevi
kimliğine 14 asır boyunca isnat edilen karalamalardan
kurtarmak, yasak olan inanç ve kültürünü lâyık olduğu
yere getirmektir.
Bu temelde her ALEVİ "ben kimim ve neyim?,, sorusunu
kendisine sormalı, namus ve şeref borcu olarak bu Yolu
atalarımızın bize kadar getirip devrettikleri gibi yürütmeyi
kendisine ilke edinmeli, bu temiz geçmişe gerçeklerle
devam etmeliyiz. Her ağacın kurdu özünde olur. gerçekle
savaşan elbette alt olur gider. Sadece ayağa bağ olmaktan
öteye gitmez.
Her şeyin ol Hazreti Oniki İmamların inayeti ile engin
gönüllerinizce olmasını niyaz eder, tümcelerimi güzel
bir deyiş ile noktalar selam ve saygılar sunarım
Yurt kurarsa karga gül bahçesine Har düşer goncaya bülbül
zar ağlar Kişi söz bilmezse arifcesine Meclis perişandır
makam zar ağlar
Tabip olmayanlar yazarsa yazı Kağıt bıkar cihandan kalem
zar ağlar Ehli olmayanlar çalarsa sazı Teller aciz kalır
düzen zar ağlar
Deve dikeninden çiçek olursa Sümbül boyun büker zar
ağlar Bade kadehine sirke konulursa Dilde lezzet biter
sohbet zar ağlar
|
|