|
TARTIŞAN ALEVİLİK VE ALEVİ OLMAYAN ALEVÎLER
İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DÖNEMDE YURT İÇİNDE VE YURT DIŞINDA
EN ÇOK TARTIŞILAN KO NULARDAN BİR TANESİ DE ALEVİLİKTİR
Hiç şüphesizki, önce bir inanç biçimi olan Alevilik
kültür biçi miyle de geniş bir kültür mozayiğini içermektedir.
Böyle geniş bir kültür "mozay iği ne sahip olan,
temel ilkesinde de insanı esas alan, emeğe eşitliğe
ve hoşgörüye, karşılıklı sev giye ve saygıya sahip bîr
felsefeyi savunan Aleviliğin, tartışılması tartışarak
doğruların bulunması, Aleviliğin demokrasiye sevgisini
kanıtlayacağı gibi, ilerici, demokrat, laik ve toplumcu
yapısını da ön plana çıkaracaktır. Ancak, görülen odur
ki, Alevilik konusunda her eline kalemi alanın ortaya
koyduğu Alevilik her toplantıda mikrofonu eline alanın
ortaya koyduğu Alevilik, Alevi yayın organı olduğunu
iddia eden dergilerin, bildirilerin ortaya koyduğu Alevilik,
bulanık suda balık avlamaya benzemektedir.
Elbetki Aleviliği gerçek yönleri ile ortaya koyan Alevi
yayınlan da var. Bunların sayısı bir elin beş parmağım
geçmediği gibi Aleviler de bu yayın organlarını yakinen
bilmektedirler.
kahramanları ise, daha hayatında bir kere bile olsun
oniki İmamlar'ın bile İsmini sayamayan, Aleviliği kendi
parelelinde olan Alevi saptıcılarında öğrenen Alevi
cemlerinde yılda bir kere bile secdeye gelmeyen, Alevi
cemlerini ve Aleviliği dün şövenistlik olarak bangır
bangır bağıran Arabın Hüseyin'i, Ali'si diyen bu uğurda
onur mücadelesi vermiş İnsanları hor gören, pirinin
elini öpmemek için her türlü ant-rikalan çeviren, eski
bağlı bulundukları şartlanmış siyasetleri iflas eden
bu nedenle de Alevilik kahramanlığına soyunan, uç sene
de beş sayı dergi çıkararak, Alevileri peşine takma
sevdasına düşen Alevi olmayan Alevileredir.
Alevi olmadan Alevi yazarı, bilgini ve teorisyeni kesilen,
karşılarındakilerin kendileri gibi düşünmediğini görünce
de hemen karşı saldırıya geçerek insanları gericilikle,
anti demokratlıkla suçlayan bu kesimlerin oynadıkları
senaryonun elbetki yabancısı değiliz. Bu senaryonun
adı "böl yönet" tir.
Bunlar geçmişte de bir kaç teori kitapları okudukları
zaman kendilerini Marks ve Lenin sanan halkların emek
mücadelesini, özgürlüklerini, toplumsal örgütlü birliğini
kendi tekelleri altında gören dünya devrim stratejisinin
ustaları sanırlardı. Bunlar Alevilik konusunda da hiç
bir temel eser okumayan Alevi inancına da kültürüne
de ve onun temel felsefesine de saygısı olmayan kesimlerdirler.
Bunlar, Alevileri Kürt Alevisi, Türk Alevisi, Tahtacı
Alevisi, Orta Anadolu Alevisi, Doğu Alevisi ve Horasan
Alevisî şeklinde parçalamak isteyerek Alevilerin varlığından
rahatsız olan sağ şeriatçı güçlerin ekmeğine yağ sür-
dükleri gibi, Maraş, Çorum, Sivas ve Gaziosmanpaşa olaylarını
düzenleyen ve düzenlettirenlere de Aleviliği parçaladıktan
için oh çektirmektedirler. Evet Alevilik ilericiliktir,
demokratlıktır, eşitlikçiliktir, bilimden' yanadır,
emeğe saygılıdır, zalime karşı mazlumun kılıcıdır. Ama
bütün bunlarla birlikte de namusluluktur, işte bunun
için de Alevilikte üç ilke temel taşı olarak her an
karşımıza dikilmektedir. Bunlar ELİNE. BELİNE VE DİLİNE
ilkeleridir.
Şartlanmış tekke siyasetçiliği, inkarcılık, bağnazlık
ve iftiracılık hiç kimseye bir şey kazandırmayacağı
gibi Aleviliğe de bir şey kazandırmayacaktır. Özünde
devletin ve siyasal iktidann suçu oİan. eğitilmemiş
insanları aydınlatma yerine bu insanları bilgi düzeyleri
yeteniz olduğu için, süslü laflan herkes gibi söyleyemediği
için gericilikle suçlamak, hor görmek bir şeyler bildiğini
sanan hoşgörüsüzlüğün ve ukalalığın ta kendisidir. Bu
tavır içinde olanlar bilmeli-lerdirki, Hz. Ali de, Hz.
Hüseyin de. İmam Cafer-i Sadık'ta üniversite mezunu
değillerdir. Ama çağlarının bilginleriydi. Hünkâr Hacı
Bektaş-ı Veli de kendi çağının bilginiydi. Çağımızda
yaşamış Halil Öztoprak. Kango Cafer ve Şinasi Koç belki
ilk okul mezunu bile değillerdi. Fakat kendilerini topluma
kabul ettirmiş kişilerdirler. Hallacı Mansur. Nesimi,
Pir Sultan Abdal ve Şah Hatayi yıllar önce yaşamalarına
rağmen günümüzde Alevilikte en büyük etkenlerdir.
Alevi toplumu yaşamı boyunca egemen siyasal güçlerin
ve despot devlet yönetimlerinin kırıp bitiremediği,
asıp rü-ketemediği ve kuyulara doldurup yıldıramadığı
dönemlerden günümüze onurlu bir toplum olarak gelmiştir.
O korkuyu tedirginliği görmemezlikten gelen, yanşamayan
ve böyle bir süreci hafife alan adlarımda sözde aydına
çıkartan sorumsuzlar bu insanlar gericilik veya bağnazlıkla
suçlamaya hakkınız var mı?
Unutmayınız ki, bugün Alevilik te, Alevi örgütlenmesi
de, inancı da, Örf, adet ve töresi de bu samimi ve öz
bir şekilde bu İnsanlar tarafından yaşatılmaktadır.
Yoksa Alevilik diye bir sorunu olmayan, siyasal amaçlarını
gerçekleştirmek için Alevilik üzerine ipotek koyan,
Alevi toplumunda çeşitli nedenlerle topladıkları milyonlarca
Markları kendi aralarında paylaşan, binlerce toplama
makbuzları imha eden. kendilerinden başka hiç kimseye
Alevilik hakkı tanımayan, gizli kapılar ardında Bizans
oyunları düzenleyerek yüksek maaşlarla akıl hocası tuanlara
kalsaydı, bugün Alevilik çoktan sol çocukluk hastalığına
tutulurdu.
Hiç kimse unutmamalıdaki. Alevi örgütlenmesi gelecek
günlerde berraklanacaktır. Alevilik üzsriiefcsıiBac
yalan ipoteği, vurgunculuk, köşe kapmaca tüm belgeleriyle
kamuoyuna Alevi örgütlenmesini Alevler: gerçekleri görmeye
çağırıyoruz
|
|