|
Merhaba!
Uzunca bir aradan sonra bu kez CEM (Cumhuriyetçi Eğitim
Vakfı Merkezi) Vakfı ile huzurunuzdayız.
Yüzyıllar boyu çeşitli iftiralarla ipe sapa gelmez mum
söndü ana bacı tanımazlık yakıştırmalarıyla ağır bir manevi
baskı altında tutulan Alevi İslamı hiç kimseyi incitmeden
herkese sevgi dolu kucağımızı açarak Türk halkının büyük
bir özlemle beklediği CEM VAKFI'nı kurmuş bulunuyoruz.
Ülkemizin her tarafından İstanbul'a gelerek hayatlarını
alın terleri ve helal kazançlarıyla kazanan insanlarımızın
özverileriyle beğeneceğiniz bir genel merkezde CEM VAKFI
hizmetinize girmiş bulunmaktadır.
CEM VAKFI aslında Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle,
Pomağı Boşnağıyla, kısaca ete kemiğe bürünen herkesin
oluşturduğu bir Türk halkının sevgiye dayalı, kemale,
hoşgörüye dayalı Tasavvufi İslamın yüzyıllarca her türlü
zulüm ve baskıya direndikten sonra yeniden ayağa kalkmasının
ve bütün insanlığa sevgi, dostluk ve kardeşlik sunmaya
devam etmesinin ifadesidir.
Vakfın birinci Öncelikli amacı 16. asrın birinci çeyreğinden
itibaren siyasi nedenlerle ALEVİ-İSLAMIN üzerine bilerek
insafsızca ahlaksızca çökertilen sisin dağıtılması, Alevi
İslamın anlayışının berrak bir şekilde ortaya çıkarılmasıdır.
Vakfın bu amaçla aldığı ilk karar kısa bir süre içinde
ancak titizlikle yapılacak bir çalışmadan sonra Alevilerin
bilgi ve bilgili insanlarıyla Sünni İslam'ın değerli ve
tarafsız bilim adamlarından oluşacak bir heyetle Aleviliğin
tanımını yaptırmak ve bu tanımı bir kitap halinde kamu
oyunun bilgisine
sunmak olacaktır.
Vakfın aldığı iki nolu karar ise her gün çığ gibi , büyüyen
CEMEVİ isteklerinin rastgele yapılmasını önlemek amacıyla
İslam mimarisi uzmanlarından oluşacak bir jüriyi oluşturmak
ve bu jüri önderliğinde Cemevleri projesini yarışmaya
açmak. Böylece elde edilecek en iyi projeleri halkımıza
sunarak inancımızın çizgilerini yansıtacak olan CEMEVLERİ'ni
camilerin yanısıra halkımıza vermek. Kendi inançlarımıza
yönelik bu çok önemli iki karar yanında CEM VAKFI hükümetimizin
ve tüm siyasal partilerimizce olumlu karşılanan aşağıdaki
isteklerimizin gerçekleşmesini yakından izlemeyi bir görev
olarak üstlenmiştir.
1- Diyanet İşleri Teşkilatının tüm inançların (Türkiye'deki)
kendi yoğunlukları oranında özerk bir biçimde aynı çatı
altında temsil edileceği yeni bir yapı için yasalarda
gerekli değişikliklerin yapılmasının sağlanması.
2- Ders kitaplarına Alevilikle ilgili doyurucu ve sağlıklı
bilgilerin konması ve eğitim düzeyindeki bütün çocuklara
bu bilgilerin sunulması.
3- Devletin elindeki TV kanallarının İslami yorumların
tümüne açılması; Türk vatandaşlarının bu yorumlardan
istediğine sahip çıkması veya beğenmesi olanağının tanınması.
İşte sevgili Cem okurları, bu hakların sağlanması yoluyla
bütünleşme sürecine girdiğimiz Avrupa Birliği ülkelerinde
olduğu gibi Türkiye'mizde de insanların daha özgür daha
demokrat bir ülkede birbirine diş bilemek yerine birbirlerini
tanıdıkça daha çok seveceklerini, sevdikçe güçlüklere
daha katlanabilecekleri bir Türkiye..
Bir ülkenin kültürel alt yapısında inançlar kadar etkili
başka bir öğe yoktur. Türkiye'mizde de inançlar konusunda
herkes herkesi doğrularıyla tanırsa yanlış bilgilere,
karalamalara dayalı kırılmış yaralı bir toplum imajı
yerine, farklılıkları zenginliğe dönüştüğü istismara
kapalı bir Türk toplumu doğmuş olacaktır. Bu doğuşa
CEM VAKFI sevgi, gül ve sazdan oluşan bir söylemle katkısını
esirgememeye kararlıdır ve kollarını aynı düsturları
kullanacak olan insanlara karşı sonuna kadar sıcak ve
açık tutacaktır. CEM VAKFI tüm insanlarımıza ve insanlığa
hayırlı olsun.
Prof Dr. İzzetin Doğan
|
|