YÜREGIMDEKI SES

Degerli Dostlar.

Formdaki tartismalarla ilgili bir boyutu kendi penceremden ele almak istiyorum.

Hollanda´da bir Alevi kurumunda meydana gelen siddet olayi ve bu olaya yönelik görüs aciklayan bazi dostlari, isim vermeden biraz da benim penceremden bakmaya davet ediyorum.

Degerli Dostlar.

Hani halk arasinda bir deyim vardir, "Özrü kabahatindan büyük" diye. Insanin aklina bu söz geliyor.

Önce "Özrü kabahatinden büyük" deyimini biraz acalim. Rivayete göre 19 Yüzyil baslarinda Osmanli Sarayi cevresinde esprileri ile taninan, sarayin maskotu olan Incili Cavus isimli imtiyazli bir kisi yasarmis. Hikayelerinin cogu saray cevresi ve Padisahlarla ilgilidir. Gene rivayete göre bir gün Incili Cavus, Padisah ve saray erkani birlikte bir gezintiye cikarlar. Bir yokus yerinde Incili Cavus önündeki birine arkadan kötü bir hareket yapar. Bu harekete maruz kalan kisi meger Koskoca Osmanli pahisahiymis. Öfke ile arkaya döner ve haykirir. "Ulan Incili ne yapiyorsun?" diye sorar. Incili Cavus siritarak " Özür dilerim devletlü Padisahim, Ben sizi Valide Sultan (Padisahin hanimi) zannetmistim" der.

Iste -Özrü kabahatinden büyük- deyimi bu sekilde halk arasinda yayilir ve biri yanlis bir özürde bulundugunda bu deyim kullanilagelir.
Hollanda´da ki siddet olayindan sonra bazi dostlarin aciklamalari bana bunu cagristirdi.

Soruyoruz. Nedir burada meydana gelen siddet olayi?
Yanit veriyorlar.
"Efendim Sn. Turap Tercan´a yumruk atan kisi onun yegenidir"

Zannediyorlar ki olayi akraba iliskileri icinde ele almak bir özür olabilecek. Yeri gelmisken vurgulayalim. Siddet olayinin yaninda, yalan, iftira, santaj, ön kesmeler, komplolar, yerlesik degerlerle oynamak da en azindan siddet olayi kadar cirkin ve Alevi ögretisi ile uyusmayan iliskilerdir.

Diyelim ki yegen amcasina veya dayisina siddet uyguladi. Adama sormazlar mi.

--- "Siz ne bicim bir ALEVI GENCLIGI yetistiriyorsunuz?" diye.
--- Onlari hangi erdemlerle donatiyorsunuz?
--- Büyügüne siddet uygulayan bir ahlak, Alevi inanci icinde dinamit patlatmaya benzemez mi?
--- Siddeti aile büyügüne bile uygulayan insandan Alevi felsefesine, ögretisine ne fayda gelebilir?
--- Böyle bir insanin birakin toplumu, kendine bile faydasi olabilir mi?

Haci Bektas Veli´nin

Sevgi muhabbeti kaynar yanan ocagimizda,
Bülbüller sevke gelir, gül acar bagimizda.
Hirslar kinler yok olur askla meydanimizda,
Arslanlarla Ceylanlar dost olur kucagimuzda.

sözlerini özümseyerek geldik bu meydana. Siz Aleviligin temel inanclari ve Tasavvuf yanini törpülerseniz nerde kalir sevgi ve dost kavramlari?.

Bakiniz.

Avrupa Alevi Akademisi Baskani Sn. Mustafa Düzgün, 21 Mayis 2004 tarihinde Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonumuza bagli Viyana Alevi Kültür Birligi salonunda "Aleviligin Tarihsel ve Inancsal boyutlari" üzerine bir seminer verdi. Ayni semineri ertesi günü de, yeni kurulan ve henüz Federasyonumuza bagli olmayan Ternitz Alevi Kültür Birligi derneginde de verdi. Burada önemli bir ayrinti dikkatimi cekti. Her iki seminerde de basindan sonuna kadar dinleyen canlarimiz icinde, Viyana Alevi Kültür Birligi baskanimiz Sn. Hasan Ayik´in amcasi Sn. Hüseyin Ayik ve agabeyi Sn. Haydar Ayik´da dinlediler. Bu iki insan sendikal hareketten gelen ( Sn. Hüseyin Ayik, DISK -Devrimci Isci Sendikalari Konfederasyonu- eski yöneticilerindendir) deneyimleri vardi. Söylediklerini iyi ifade edebilen birikimli insanlardi. Bu insanlar mürsidleri olan Sn. Mustafa Düzgün´ün yaninda toplantilar boyunca agizlarini acip bir tek kelime bile konusmadilar. Halbuki kendilerinin de söyleyecekleri bir kac cümle olsa gerekti. Ama Alevi ögretisinin EDEP kavramina bagli olarak, susmayi tercih ettiler.

Diyarbakir´li sair Ahmet Arif`in " Hasretinden prangalar eskittim" adli kitabinda, "Medeniyetler besigi - ANADOLU - m" diye bir siiri vardir. Cesitli medeniyetlere ev sahipligi yapan Anadolu´nun tarihi ve kültürel birikimleri bizlere sunu ögretti.

--KENDINDEN GERI OLANIN ÖGRETMENI; ILERI OLANIN ÖGRENCISI OLACAKSIN---

Veya baska bir deryisle, Bir ögretmene Destek, Bir ögrenciye ISIK olacaksin.

Anadolu Aleviliginin tarihi zenginliginin EDEP kavrami, Insan-i Kamil olmanin anahtarini böyle acsa gerektir.

Unutmayiniz.

--- Mugla / Köycegiz´de irzina gecilen kizlar hepimizin bacilariydi,
--- Maras´da süngülenen hamile kadinlar hepimizin anneleriydi,
--- Corum´da yolunan sakal hepimizindi.
--- Madimak´da basimiza cökertilen gökkubbe yanginini feryat gözyaslari ile birlikte söndürmeye calistik.

Siz simdi, bizi kendi cocuklarimizin yasindaki genclere dövdürürseniz, yaralarimiz kabuk baglamadan, yüregimizdeki yangin küllenmeden nasil sizinle kucaklasalim?. Bari özrünüz kabahatinizden büyük olmasin.

Muhabbetlerimle

Kazim Balaban / Viyana

Anadolu

Besikler vermisim Nuh'a
Salincaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dunku cocuk sayilir,
Anadolu'yum ben,
Taniyor musun ?

Utanirim,
Utanirim fikaraliktan,
Ele, gune karsi ciplak...
Usur fidelerim,
Harmanim kesat.
Kardesligin, calismanin,
Beraberligin,
Atom gullerinin katmer actigi,
Sairlerin, bilginlerin dunyalarinda,
Kalmisim bir basima,
Bir basima ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yil sagilmisim,
Korkunc atlilariyla parcalamislar
Nazli, seher-sabah uykularimi
Hukumdarlar, saldirganlar, haydutlar,
Harac salmislar ustume.
Ne Iskender takmisim,
Ne sah ne sultan
Gocup gitmisler, golgesiz !
Selam etmisim dostuma
Ve dayatmisim...
Goruyor musun ?

Nasil severim bir bilsen.
Koroglu'yu,
Karayilan'i,
Mechul Asker'i...
Sonra Pir Sultan'i ve Bedrettin'i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasil severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kursun atani
Minareden, barikattan,
Selvi dalindan,
Olume nasil gulerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Oyle yikma kendini,
Oyle mahzun, oyle garip...
Nerede olursan ol,
Icerde, disarda, derste, sirada,
Yuru ustune ustune,
Tukur yuzune celladin,
Firsatcinin, fesatcinin, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan is ile.
Tirnak ile, dis ile,
Umut ile, sevda ile, dus ile
Dayan rusva etme beni.

Gor, nasil yaratilirim,
Namuslu, genc ellerinle.
Kizlarim,
Ogullarim var gelecekte,
Herbiri vazgecilmez cihan parcasi.
Kac bin yillik hasretimin koncasi,
Gozlerinden,
Gozlerinden operim,
Bir umudum sende,
Anliyor musun ?

Ahmet Arif