Kazım Balaban (Hazırlayan): Hz. Ali'nin Erdemleri.
Aydüşü Yayınları, İstanbul 2005, 304 S., ISBN 975-8565-25-7
ÖNSÖZ
Sevgili Dostlar..!
Doğduğumuz evde gözlerimizi açtığımızda evimizin
duvarında, yağlı bir beze sarılı ve üstü elişi dantel
ile işlenmiş, beyaz kumaştan yapılan torbaya benzeyen
bir paketin içinde tefsirli Kuran-ı Kerim vardı. Onun
hemen yanında bir kaç da büyük resim asılı duruyordu.
Aradan zaman geçtikçe duvardaki resimlerin bazıları
yenilendi. Ama bir resim vardı ki zamana direnircesine
yerini sürekli korudu. Bu Hz. Ali'nin temsili resmi
idi.
Bu özellik elbette sadece ailemize özgü bir şey değildi.
Köylerimizde, çevremizde, dostlarımızın evlerinde
de bu böyleydi.
Hz. Ali hakkında ki ilk bilgileri Alevi inancına
son derece bağlı aile büyüklerimizden öğrendik. Onlar
da öyle derin Ehl-i Beyt aşkı vardı ki, Hz. Ali'nin
veya Hz. Hüseyin'in ismi her anıldığında, onların
ya gözleri doluyor, ya derin bir iç geçiriyorlardı.
Böyle bir ailede büyüdük. Büyüklerimizin duaları
bize sürekli "Ehl-i Beytin katarından ve didarından
ayrı düşmeyesiniz" olurdu.
Sonra evimizi şenlendiren, gönlü Ehl-i Beyt aşkı ile
dolu, cemali nur gibi parlayan Seyyitlerimizden, Pirlerimizden,
Mürşütlerimizden, Rehberlerimizden, İkrarımızdan onu
duyduk ve dinledik. Kendilerinden çok şey öğrendiğimiz
Başköylü Hasan Efendiyi (yeniden rahmetle yad edelim),
ondan öğrendik. Zaman ilerledikçe Ehli Beyt, dolayısı
ile Hz. Ali hakkında daha fazla öğrenmeye, öğrendikçe
daha fazla sevmeye başladık.
İnsan onu yakından tanıdıktan sonra, daha önce ne
kadar büyük bir hazineden mahrum kaldığını üzülerek
fark ediyor.
Onun zalime karşı yiğitliği ve kahramanlığı, onun
yoksula umut, mazluma derman oluşu, onun yüksek adalet
sahibi ve adil oluşu, onun bilgeliği, onun sosyal,
onun çağdaş oluşu ve saymakla bitmeyecek kadar büyük
erdemleri üzerinde barındırması sıradan bir insan
için inandırıcılıktan uzak gibi görünebilir. Ama kaynaklarına
inip onu tanıyanların aktardıklarını okuduğunuzda
bunun anlamını daha iyi kavrıyorsunuz. Yüzyıllardır
Alevi Ozanların, Erenlerin, Evliyaların, onun methine
doyamayanların anlattıkları "Hikmetinin sırrına
varamadık ya Ali" sözlerindeki derin aşkı kısmen
de olsa fark ediyorsunuz.
Hz. Muhammed bir Hadisinde şöyle buyururlar. "Ben
ilim şehriyim, Ali onun kapısıdır. İlim arayan kapıya
gelsin". Bu hadisin okunmasından sonra yaşananlara
baktığımızda yüzlerce insanın Hz. Ali'den ilim ve
irfan almak için adeta sıraya girdiklerini görürüz.
Ondan ilim ve irfan alanlar kimi oturdu bunu bir yerlere
yazdı, kimi bunu evlatlarına veya dostlarına aktardılar.
Onlar da bunu kuşkusuz başkalarına aktardılar.
Aktarıla, aktarıla günümüze kadar geldi.
Ehl-i Beyt dostlarında, o zamanı ve kişileri anlatan
o kadar zengin bir birikim var ki, hangi olayı öğrenmeye
kalksanız yüzlerce kaynak, yüzlerce tanığa ulaşırsınız.
Aktardıkları konular arasında
adeta söz birliği etmişlercesine sadece çok küçük
nüans farklılıkları görürsünüz. Bu benzerlik Mısır'da
ki alimde, Basra'da ki Bilgede, Balkanlarda ki Bektaşi
ve Anadolu'da ki Seyyit'te de böyledir. Çünkü hepsi
aşk ile bağlanmış ona. Hepsi ondan ilham almış, onda
ışık görmüştür.
Bunları okuduğunuzda neden 1400 yıldır onbinlerce
yol evladının büyük bir aşk ile "Eşiğine yüz
sürmek nasip olurmu ya Ali?" diye özlemle tutuştuklarını
daha iyi anlarsınız.
Hz. Ali zamanın en büyük bilgesi, filozofu, devlet
adamı, askeri, din adamı ve adaletli bir uygulayıcısıdır.
Onu sadece elinde Zülfikâr'ı ile Düldül'ü üzerinde
mazlumun ahını alan bir yiğit olarak tanımlamak yetmez.
Onun erdemleri aslında çok ama çok daha fazladır.
Biz bu kitabı hazırlarken ulaştığımız kaynakların,
aktarmamız gereken cevahirin çok küçük bir kısmını
aldık. Onun siyasal kavgalarının detaylarına girmedik.
Onun yiğitliklerini konu edinen Cenklerine, Ehli Beyt'i
kapsayan boyutlarına girmedik. Yer darlığı sebebi
ile sadece küçük örneklerle sınırlamaya çalıştık.
Alevilik 4 Kitabı Hakk görür. Biz ezelden beri (Kalü
Bela) Hakk dinini savunuyoruz derler. Hz. Ali elbette
diğer Semavi kitaplarda da yazılıdr. Okunur ve bilinir.
Biz Oraya da girmedik. Sadece dar bir alandan derleme
yapmaya çalıştık.
Onun hakkında dile getirilen, aktarılan okyanus kadar
bilginin ve erdemin sadece bir kaç damlasını buraya
almaya çalıştık. Bu yüzden almadığımız ve aktarmadığımız
diğer sayısız örneğin eksikliğinden dolayı dostlarımız
bizi hoş görsünler.
Bugün dünya haritasına baktığımızda göze ilk çarpan
İslam ülkelerinde ki görüntü insanı ürkütmektedir.
Bazen oturup düşünüyorsunuz. Acaba Hz. Muhammed ve
Hz. Ali bu İslam için mi çabaladılar?
Bu İslam için mi savaştılar?
Bu İslamı mı yer yüzünde egemen kılmak istediler?
Kesinlikle Hayır.
Bu İslam, onların İslamı değil.
Bu uygulama ve görüntü onların istediği İslam değil.
Onların İslamı kitapta kısaca değindiğimzi Rıza şehri
İslamıdır.
Onların İslamı Tasavvuf İslamıdır.
Onların İslamı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini
1400 sene önce kaleme alan ve uygulayan İslamdır.
Sevgi ve Barış İslamıdır.
Bir arada ve kardeşçe, dostça yaşama İslamıdır.
Eşit haklara ve Hukukun üstünlüğünü esas alan İslamdır.
Göze ilk çarpan ve şimdi genellikle uygulamada olan
bu İslam ise Emevi İslamıdır.
Bu dini Kılıç zoru ile benimseyenlerin İslamıdır.
İslam dinini intikam ve kin üzerine oturtan, talan
ve soygunlara alet eden, bağnaz ve yobazlık üzerine
kurulu olan ve akıttığı kana bir türlü doymayan İslam,
Hz. Ali'nin İslamı değildir ve olamaz.
Diri diri insan yakan, Din adına fetva verip iftiralar
atan ve katliamlara davetiye çıkaran, mazluma ah çektiren,
kendi dışındaki tüm değerleri red eden anlayış İslam
değildir ve olamaz.
Hz. Ali'nin erdemleri ve tarihi duruşu bilinmeden
onun hakkında yapılan değerlendirmeler insanı yanıltabilir.
Onu çözümsüzlüğe götürebilir veya çözüm adı altında
başka bir yanlışa yönlendirebilir. Bunu gidermenin
biricik yolu, söz konusu kavramı irdeleyerek değerlendirmektir.
Onu kalemler yazmakla bitiremez. Onu diller okuyarak
tam anlatamaz.
Arada bir dalar gidersiniz. Acaba bağlama olmasaydı
Anadolu'nun müziği, çoşkusu böyle zengin olabilir
miydi? Beyitler, deyişler o zaman böyle etkileyici
olur muydu?
Bağlama olmasaydı her halde Anadolu müziğinde büyük
bir eksiklik olurdu. Tuzu katılmamış yemek gibi her
halde çok lezzetsiz olurdu.
Hz. Ali olmasa Alevilikte her halde böyle içi boş
bir Alevilik olurdu.
Hz. Ali'siz bir Alevilik ne oluşabilir, ne anlatılabilir,
ne de düşünülebilir.
Hz. Ali sevgisi, Aleviliğin sadece lezzeti değil,
ayrıca onun izzeti ve ikramıdır.
Onun kemali ve erdemidir. Onun Alfabesi, onun okulu,
onun diplomasıdır.
Alevilik onunla güzel olur, onunla güzel görünür,
onunla savunulur ve onunla yaşanılır.
Hz. Ali'nin yeri bugünkü görünen dünya haritasında
belki hak ettiği yer değildir ama o sevenlerinin kalbinde
büyük bir yer edinmiştir. Elbette gönüllü bir yer
edinmedir bu.
Bu kitap onu sevenlere yönelik hazırlanmıştır. Arife
tarif gerekmez, Onu sevmek bir Rızalık (Gönüllülük)
işidir. Sohbetimiz zehiri bal edenlerledir.
Kendisini görme şansına sahip olduğum, Anadolu'nun
son büyük Evliyaları arasında olduğuna inandığım Başköylü
Hasan Efendinin aziz anısına.
Hakk bir varlık olmuş söylenir adı,
Bin bir ismi vardır, birisi Allah.
Ezeli, ebedi vardır bünyadı
Kevnü kâinatı yaratan Allah.
Onun sevgilisi Muhammed Ali,
Bir nuru vahittir, ezzel ezeli
Akıllara sığmaz onun Kemali
Vahdeti vücutta bir nurdur Allah.
Binbir ismi vardır bilenler için
Hakkı Hakka yakın görenler için
Bu yolu ahkâmı sürenler için
Küntü Kenz ilminin sahibi Allah.
(Başköylü Hasan Efendi)
Muhabbetlerimle
Kazım Balaban / Eylül 2005 Viyana
KİTABIN İÇERİĞİ
Örnekler ve kaynaklarla "Hz. Ali'nin ERDEM'leri"
Kitabın içinde şu konular işlenmektedir.
. Kuran'da Hz. Ali'yi anlatan ayetler hangileridir?
. Alevilikte Hz. Ali nedir?
. Hz. Ali'nin diğer isim ve anlamları hangileridir?
. Rıza Şehri ve Alevi kavramları nedir?
. Alevilerin ilk İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
nasıldı?
. Alevi İslamı nasıldır? Hz. Ali hangi İslam için
savaştı?
. 4 Kapıda Hz. Ali kimdir?
. Erenlerin gözünde Hz. Ali nasıldır?
. Hz. Muhammed, Hz. Ali icin neler söyledi?
. 7 Ulu Ozan'nın gözünde Hz. Ali nasıldır?
. Mevlana`nin dilinden Hz. Ali (Naati Ali) . Dualarda
ve Gülbenklerde Hz. Ali nerededir?
. Hz. Ali'nin sözleri,
. Hz. Ali'nin öğütleri,
. Hz. Ali'nin mektupları,
. Hz. Ali için ne dediler?
. Çizelgeler...!
İletişim:
Kazım Balaban
Goldschlagstrasse 28 / 21
1150 Wien / AVUSTURYA
Tel: GSM: 0043 699 10 19 41 90
e-mail:kazım.balaban@chello.at