|
Alevilik - Bektaşilik
Genel olarak bu iki sözcük ayrı anlarda kullanıldığı
gözlenmektir. Alevilik: Hz. Ali'yi seven onun İslam
anlayışına ve yorumunu benimseyen bir inanç sistemidir.
Bektaşilik: Hacı Bektaş Veli'den sonra ortaya çıkmış,
Aleviliğin zaman içerisinde yıpranmış ve o gün ki sosyal
yapıya uygun hale getirilmiş şeklidir. Yani Hacı Bektaş
Veli, Alevilikte bir reform yaparak Hz. Ali'nin yaşadığı
dönemde başlayan Alevilik inancını, Anadolu kültürünü
ve çağın gereksinmeleri ile sentez yaparak, hoşgörülü
bir dini felsefe olan Bektaşiliği kurmuştur.
Temel inanç aynıdır, ancak o çağda Arap Kültürü ve Arap
tarihinin etkisi hissedilir vaziyettedir. Bektaşilikte,
Aleviliğin temel kuramları hassasiyetle korunmuş, özel
ve sosyal yaşantıda, kişiyi dar kalıplardan kurtararak
daha hoşgörülü bir düşünce özgürlüğüne kavuşmuştur.
İnancın temelinin Hz. Ali ve II. Bektaş Veli'nin değeri
ölçülmez kişiliklerine bağlı olması, Hacı Bektaş Veli'nin
Hz. Ali soyuna bağlı olduğu inancı, batta İsim değiştirmiş
Hz.Ali olduğuna olan İtikaf ve inanç, temelde birbirinden
farkı olmayan Alevilik ve Bektaşiliği, ayrılmaz bir
şekilde birleştirmiştir. Biz buna Anadolu'da, ALEVİ-
BEKTAŞİ diyoruz.
Dikkat edilirse bugün İran'daki, IRAKTAKİ VEYA DİĞER
İslam ülkelerindeki Şiilikle Anadolu Alevi-Bektaşileri
arasındaki benzerlik yok denecek kadar azdır.
Bu İslam ülkelerindeki Şiilik kadın ve erkeğin katı
şekilde ayrılması ve erkeğin kadından üstün tutulması,
namaz, oruç, hac vs. nin dinin şartt olması gibi kurallar,
katı taassup ölçüsünde uygulanmaktadır.
Halbuki Anadolu Alevi- Bekiaşilerinde bu katı uygulamalara
yer olmadığı gibi, insanın ve inancın yüceliğine dayanan
temelinde sevgi ve hoşgörülü bir ahlak sistemi geliştirilmiştir.
Bu bakımından ülkemizde inanç, sosyal yaşantı, gelenek,
görenek ve düşüncede birbirinden farksız olan bu toplum
bir bütün olarak kabul edip ALEVİ- BEKTAŞİ diye adlandırmak
en doğru teşhis ölür. gerçek de budur aslında...
HACIBEKTAŞ VELİ'NİN TEMEL GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCESİ:
Hacı Bektaş Veli her şeyden önce bir İslam mutasavvıfıdır.
Kişiyi daha kapsamlı daha özgür bir düşünce ve inanç
sistemine de ulaştırabilen tasavvuf, Hacı Bektaş Veli
felsefesinde de kişisel yönelişler ve zevkler olmaktan
çıkararak toplumun huzur ve mutluluğuna yönelik bir
biçim al mıştır.
Tasavvuf, genel hatlarıyla daha geniş, daha kapsamlı
ve daha Özgür bir düşünce sistemini de özünde barındırır.
İşte bu özellik Hacı Bektaş Ve-li'yi tasavvuftan toplum
İçin yararlanma yoluna itmiştir. (Hacı Bektaş Veli'nin
diğer mutasavvıflardan farkı).
Hacı bekiaş Veli düşüncesinde, ilk gördüğümüz şey insan
ve insan sevgisidir. Din insanı sevme, sayma ve yüceltmenin
en mükemmel bir kurum ve yolu olarak ele almıştır. Böyle
olunca da din, sadece kendisine İnananlara değil, İnanmayanlara
da rahmet ve mutluluk dağılacaktır. Bu mutluluğun dağıtıcısı
'Kamil İnsan" dır. Alevilik- Bektaşilik inancına
göre dördüncü kapı olan 'Hakikat' kapısına ulaşmış velilerdir.
Menkıbeler, Hacı Bektaş Veli'yi Anadolu'ya bir yanan
dal parçası, bir güvercin olarak getirmiş-ıle Anadolu'ya
aydınlatacak, güvercin barış ve huzuru temsil edecektir.
Görev alam köylerde küçük kasabalarda yada göçebe olarak
yaşayan, aydınlatılmamış, kendi hallerine bırakılmış,
perişan korumasız Anadolu insanıydı Katı Arap tutuculuğu
içinde ve ödün vermez bir anlatılıp öğretilmeye İslam
dinini, korkutarak değil de laisizm hoşgörülü ortamı
içinde sevdirerek benimsetmek ve anlara, İslam da bir
reform niteliği, içerisinde öğretmekti, Hacı Bektaş
Veli'nin düşüncesi...
Kültürlü ve bilgili almanın erdemini İse: DÖRT KAPI
KIRK MAKAM prensipleri içerisinde anlatarak, insanlara
gerek bilgi gerekse ahlaki değerler yönünde yücelebilirlerinin
yollarını gösterdi. TARİH BOYUNCA HACI BEKTAŞ VELİ DERGAHININ
ANLAMI VE İŞLEVİ:
H. Bektaş Veli Suluca Karahöyük'e (Hacıbektaş) geldiği
zaman Selçuklu devletinin son hükümdarı Alaeddin Keykubat
III. hayattadır. Selçuklu Sultanı, tarihçilerin anlatımına
göre Had Bektaş Veli'ye çok saygılı davranmaktadır.
Önemli koralarda onun düşüncesini sormaktadır.
Janmalorında ve diğer etnik toplulukların çıkardığı
karışıklıklarda Hacı Bektaşi Veli'nin arabu-lurcuğuna
baş vurmaktadır. Bu yıllarda, Hacı Bektaşi VeJi'nin
sallanmakta olan Selçuklu devletinden çok, Anadolu'daki
kargaşalığı son verecek olan Osmanlı Devletinin nüvesini
oluşturan bir beyliğe yardımcı olduğu görülmektedir.
Burada da Hacı Bektaşi Veli'nin yaşantısını menkıbelerden
ayırmak olanaksız. Hacı Bektaş Veli, Oğuz Türklerinin
Koyı boyundan Erluğrul Alp'in oğlu Osman Bey'e kemer
kuşatıyor ve çorağı tek birleyip veriyor.' Kefirler
kılıcına kurşt durmasınlar bütün savaşlarda üstün gelesin,
önünden sonun gür gelesin" diye dua ediyor Hacı
Bektaş Veli o çağda Anadolu'da en saygın kişidir. Horasan
pirleri diye anılan büyük olması yüce kişiliğine deha
açık bir görüntü vermekledir. Rum (Anadolu) Erenlerinin
' bu er yurda gelirse bize oyun kol-maz" diyerek
hoş karşılamakla beraber karşı sındo direnmemeleri ve
giderek onun çevresinde hizmet görmeleri, Hacı Bektaş
Veli'nin Anadolu'ya ayolt bastığı anda da her bakımdan
güçlü olduğunu gösteriyor.
Hacı Bektaş Veli'nin Suluca Korahöyük'e geldiği ilk
yıllarda itibaren onunla beraber, gelen Horasan pirlerinin
ve Anadolu'da kendisine katılan erenlerin Hacı Bektaş
Veli Dergahında eğitim gördükten sonra Anadolu'nun ve
Rumeli'nin dört bucağına dağıldıklarını görüyoruz. Son
Saltuk Sultan Dobruca'da, Abdal Musa Sultan, Elmalı'da,
Karoca Ahmet Sultan, Akhisar'da, Akçakoca Akyazı'da,
Barak Baba, Bagodk'de, Hızır Sa-muf, Bozok'ta, Sultan
Şüco, Eskişehir'de, Hacım Sultan, Uşak'ta vs. Hacı Bektaş
Veli'ye bağlı olarak onun İcazetiyle taassuba, kine,
nefrete, düşmanlığa ve zulme karşı sevgi, barış, kültür
ve insan haysiyetini yüceltme savaşı veriyorlardı. Hacı
Bektaş Veli den sonra do bu gelenek devam etti. Tüm
ocaklor Hacı Bektaş Veli Dergahına bağlıydı. Dedelik
görevini yapanlar bu ocağın izniyle görevlerini yürütüyorlardı.
Hacı Bektaş Dergahı bir bakıma eğitim. Kontrol ve tayin
işlevini üstlenmişti.
Bu durum kalender çelebi dönemine kadar sürdü.
Alevi Bektaşi tarihinde Kalender Çelebi ve ayaklanma
olayı bir dönüm noktasıdır. Alevi Bektaşi toplumunun
bugünkü durumunun açıklığa kavuşması bakımından bunun
çok İyi incelenip tarafsızca irdelenmesi gerekir.
|
|