Gercek Ilim
Alevi Birlikleri Yayin Organi

AnaiayfaForumYazarlarSiirlerDeyislerArsivTanitimIletisimLinkler
 

Biz Kimiz?
Ilk Kurucular
Alevilik Nedir?
Aleviligin Kurumlari
Guzel Sozler
Hz. Ali'den Ozdeyisler
Kirklar Meclisi

Alevilikte
 

On Iki Imam
Dort Kapi Kirk Makam
On Iki Hizmet
Dedelik Makami
Post Dedesinin Vasiflari
Cem
Musahiplik
Muzik
Dar
Duskunluk
Semah
Dualar
Edebiyat
Kerbela Vakasi
Kerbela ve Takvim
Kerbela Mahser Gunu
Yedi Ulular
Kutsal Gunler
Kurban
Hizir Kulturu
Oruc - Namaz
Cenaze
Nikah
Kadin
Genclik

Hukuk Kosesi
  Aile Birlesimi
Emeklilik
Onemli Linkler
  Alevi Yol
Dr. Ismail Engin
Cem Vakfi
Cem Radyo
Alevi Bektasi Federasyonu
HDF Almanya
Pirsultan.net
Yazarlarimiz
 

Muhiin Cevahir
Zulfikar Yalcinkaya
Ali Sefa
Musa Dikman
Hatice Eldeniz
Haydar Oztoprak
Ali Yakar

Konuk Yazarlar
  Ali Serdar Polat
Murtaza Demir
Ahmet Altan
Ismail Onarli
Mustafa Tosun

Metin Gulbol
Seyyit Miktat Guler
 


SEMAH

"SEMAH" uçmak, göğe çıkış, Hak'a, sevgiliye ulaşiş anlamındadır.
insanlığın var oluşundan beri müzik ve dansa önem verildiği görülmektedir. Bazı verilere göre, Şamani Türklerde avdan dönüldüğünde meydanda bîr ateş yakılıp av eti pişerken kadın erkek yan yana, ellerinin birbirlerinin omzuna atarak dans ettikleri görülür.
Çoğumuzun bildiği gibi ilk kırklar cem'inde Hz. Ali, Hz. Muhammed ve orada bulunan diğer erenlerden kadın erkek cemin sonunda semah yapmışlardır, hatta semah dönerken Hz. Muhammed'in poşidesi bir şamdana takılıp parçalanır, orada bulunanlar bu parçadan alıp bellerine bağlamışlardır. Bu nedenle semaha kuşaksız çıkılmaz, buna kemer best denir.
Hz. Şemsin Mevlana'yı irşada gittiğinde Şems, Mevlana, eşi, kızı beraber semah yapmışlardır. Bu durum müridlerince büyük tepkiyle karşılanır, aynı müzikten faydalanıp kadınları türbesinde de görüleceği gibi balkon şeklindeki ikinci kata almış, kadınlar orda semah yapmıştır. Mevlananın Ölümünden sonra kadınlar tamamen dışlanmıştır.
Alevîlikte ise kırklar cemi ile başlayan kadın erkek beraber semah devam edip. Hoca Ahrnedİ zamanında da Türklerin ibadet ve semahlarında kadınlara yer verildiği görülür. Ne var ki bu ' büyük düşünürü pir sayan Alevi ve Bektaşi'ler dışında sahip çıkan pir tanıyan Nakşibendi'ler ise kadınları ibadete almadıkları gibi semah yerine zikir koymuşlardır.
Osmanlılar zamanında ise Mevlevi semahlarına hoş baktıkları gibi, İstanbul'da bir kaç kere padişahların desteği İle Mevlevi haneler yaptırıp onların dinsel törenlerini ve semahlarını desteklemişlerdir.
Aleviliğin dinsel törenleri ve semahları kabul edilmediği gibi devamlı baskı altına alınmıştır. Yavuz'un Çaldıran seferi, II. Mahmut'un Yeniçerileri lağvı ile Bektaşi tekke ve zaviyelerin kapanması ve yaptığı korkunç katliamlar herkesin bildiği bir gerçektir.
Buna rağmen bu kadar baskı ve zulüm altında yaşayan Aleviler dağlara, mağaralara sığınarak, iç içe dayanarak bu güne kadar yaşamışlardır,
Alevi semahında solo yok, yöneten yok, kadın ve erkeğin farklılaştırılmaması ve engin gönüllülük, kadına erkeğe dahil insana verilen saygı vardır. İnsanın özleyip de varamadığı iç dinamizmini Hacı Bektaş felsefesiyle beslemiştir. Bu semahlar bîr dans değildir, İnsanın bu dünyadaki varlığını anlatan dans destanlarıdır. Kadın ve erkek birlikte bir can oluşup, dostluk, kardeşlik, sevgi, insanların yıllardır özleyip de varamadığı son durak. Bazı destan ve dans figürlerinde ok, yay, kılıç gibi aletler vardır, savaşı simgelerler. Alevî ve Bektaşi semahlarında İse savaştan eser yoktur. Hayatı her yönü İle kardeşlerle paylaşma vardır.
Bencillik, Övünme, gurur, kibir, halka tepeden bakma yok, semahlarda bireysel fikir, ona benzer hareket mümkün değildir. Topluluk kutsaldır, ona arka dönülmez, onun huzuruna gelince hafif eğilip selam verilir, Tanrı onda görülür. Semahı seyrederken o toplumun yaşama biçimini öğrenirsin.
Cafcaflı renk ve figürlere boğulmadan mütevazı bir kır çiçeği gibi bir semah. Aslında aşağıda Örnekler göstereceğimiz nefeslerden de anlaşılacağı gibi öyle bir coşkuya kapılırsınız ki, ayağınız bu topraktadır, ruhunuz başka alemlere sevgiliye göç etmiştir. İnsan olduğunuzu, diğer varlıklardan farklı olduğunuzu, sevginin her türlüsünü tadarsınız.
Bu dini ibadetleri yeknesaklıktan kurtarıp neşe katkılı, yaşam biçimidir diyebiliriz, aynı zamanda cemlerde önce yargı sonra sevgi ve ibadet, en sonra halkın neşeli ve coşkuyla dağılması için semahla son verilir.
Anadolu'da en çok bilinen belli başlı semahlar;
1- Kırklar
2- Kırak
3- Turnalar
4- Dergah
5- Demgeldi
6- Koyunbaba vs.
Renklerin anlamı:
Beyaz: Örtüdür, gerçeği gizler, bekleyiş, hafiflik.
Siyah: Kapatan sondur. "Kara toprak gibi" beyazın anası.
Mavi: Azrail, "Ölüm meleği."
Yeşil: îrtibatçı, Tanrı ile kulu birleştiren.
Sarı: Sırrı açar, yapıyı belirtir.
Mor: "Susum Caferi": Destek, sorundan kurtulmaya vazifeli "Turna" havada pervaz döner, u-zun uçar.
GİYSİLER:
TAÇ: Elifi, Ethemi, Hüseyni diye üç devir ve üç şekildedir.
"Bilgi sahibi, İsyankar olmamak, nefsine uymamak, gözü açık olmak, dünyaya bağlanmamak, şehvet perens olmamak, kibirsiz olmak, kimseye acı ve zarar vermemek, içi sır dışı nur olmak.
KEMER: Eski deyimi ile Kemer Best olmak, "Olgunluk, kemal", muhabbet, hidayet, hilim, alçakgönüllülük, doğruluk, kuvvet.
Hırka "Fahir": Cepsİz ve düğmesizdir, koyu renklerden yapılır, öğrenme anlamında, ayıpları örtmek, görmemek, "Hırka-i settar" örtücü.
Tennure: Düz beyaz renkli, on iki dikişli, bunu giyen insan bir elif harfi gibi durur, varlığını sabit kılış, her şeyden arınmış, ölmeden ölmüş, manevi kefen.
Teslim taşı: Kayışı İsmaile inen kurbanı, Ne-simin yüzülmesini, ipi Pir Sultanın asılmasını, imamiyeleri Hasan, Hüseyin'i, kendisi on İki dilimi on İki imamları temsil eder.
Paleng taşı: Dizgin demektir. Eline, beline, diline, bağlı, temiz olmak, açlığı ve tokluğu seyreylemek.
Haydariye: Dervişlik, kapı eşiği türap olmuş, su kadar arı.
Kamberiye: Necef ve Hacıbektaş taşından, yumurta gibi, örülmüş yünden kaytanı var. Hz. Ali'nin vefalı hizmetlisi kamberi, Hz. Ali'nin atının göğsünü ve taş atmaya yarar.
Semahlardaki Özellikleri anlatan bazı nefesler:
Haşaki semahımız oyuncak değildir
O bir aşk halidir salıncak değildir
Kim ki semayı oyun yapar
Cenazesi kılınır nesne değildir
'" Alevi semahında .solu yok. j yöneten yok, kadın ve erkeğin i farklılaştırılmaması ve engin i gönüllülük, kadına erkeğe dahil insana verilen saygı vardır. İnsanın özleyip de varamadığı iç dinamizmini Hacı Bektaş felsefesiyle beslemiştir. Bu semahlar bir dans değildir, insanın bu dünyadaki varlığını anlatan dans destanlarıdır. Kadın ve erkek birlikte bir can oluşup, dostluk, kardeşlik, .sevgi, insanların yıllardır özleyip de varamadığı son durak. Bazı destan ve dans figürlerinde ok, yay, kılıç gibi aletler vardır, savaşı simgelerler. Alevi ve Bektaşi semahlarında ise savaşları eser yoktur. Mayalı her yonu ile kaıdeslerle paylaşma vardır."
Oyun değil bu dost yerden yükseliş
Ruhla beden birlik olup yüceliş
Sema insanların göğe çıkışı
Tanrı için halkın İçine geliş

Kollar kanat olmuşta can uçuşur canana
Ayaklar basmaz olur yükselince meydana
Kainat: görürsün çerağların nurunda
İnsan varır Tanrıya, Tanrı varır İnsana

Rüzgar götür sevgimi, her mühüb cana götür
Çerağlan nur saçan yüce meydana götür
Cümlemizin gönlünü topla da bir araya
Bu sıcak sevgileri Bektaş Sultana götür

Cem kuruldu dostlar simdi niyazda
Kadehler gülbankla ehli nazda
Kırklar sema'nı vururken mızrab
Ortada nur, uçar canlar pervazda.

 
 
Dedeler
 


Izzettin Dogan

Sinasi Koc

Haydar Samut

Niyazi Bozdogan

Kamber Kutlu

Ismail Aslandogan

Mahmut Doganoglu

Mustafa Aklibasinda

Veliyettin Ulusoy

Dernekler
 

Lubeck Alevi Kultur Burosu
HAMM ve Cevresi Alevi Kultur Birligi
KOLN Haci Bektas Veli Kultur Tanitim Dernegi
HARBURG Alevi Kultur Birligi
Stuttgart Alevi Kultur Merkezi
Hollanda Aleviler Birligi
Viyana Alevi Kultur Dernegi
Bak-Der Igdeli - Hannover

Konsolosluk Bilgileri
  Askerlik
Dogum
Evlilik
Olum
Pasaport
Pembe Kart
Telefon Numaralari
Vatandaslik
Vekalet
Esya Goturme
Vize Bilgileri
Anasayfa - Yazarlar - Siirler - Deyisler - Arsiv - Tanitim - Iletisim - E-mail - Linkler
20.11.2004 tarihinden itibaren : Tasarim: M. Ali Oksuz